Dilek Duası  

Go Back   Dilek Duası > DİNİMİZ İSLAM > Dinimizi Öğrenelim > Ahiret Hayatı

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Mizan ve Hesap Nasılolacaktır nurcann Ahiret Hayatı 0 16-11-11 19:37
Ahirette Hesap Sorulmayacak Olanlar nurcann Ahiret Hayatı 0 16-11-11 19:34

Yeni Konu aç Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 28-11-11, 22:19   #1 (permalink)
doguasya
ziyaretçi
 
Mesajlar: n/a
Konular: 6
Standart Mahşerde Hesap İçin Toplanmaları-Hesap Anı

Mahşerde Hesap İçin Toplanmaları-Hesap Anı

İnsanların Hesap için Toplanmaları
Bu an, kafirlerin bütün ömürleri boyunca kaçtıkları, bilmezden geldikleri, müminlerin ise hazırlanıp bekledikleri hesap anıdır. Bugün herşey Allah'ın güç ve şanına uygun olarak yaratılmıştır. Hesabın gerçekleştirilmesi için ruh ve melekler saflar halinde dizilirler. O gün, insanlar arasında adaletle hükmedilecek ve konuşacak kişi sadece doğruyu söyleyebilecektir:
Ruh ve meleklerin saflar halinde duracakları gün; Rahman'ın kendilerine izin verdikleri dışında olanlar konuşmazlar. (Konuşacak olan da,) Doğruyu söyleyecektir. (Nebe Suresi, 38)
Kuran'da bildirildiğine göre Allah ahirette kullarına en yüce makamda azametini gösterecektir. O gün Allah'ın arşını sekiz melek taşır:
Melek(ler) ise, onun çevresi üzerindedir. O gün, Rabbinin arşını onların da üstünde sekiz (melek) taşır. Siz o gün arz olunursunuz; sizden yana hiçbir gizli (şey), gizli kalmaz. (Hakka Suresi, 17-18)

O gün toprağın altından çıkan tüm insanlar dalga dalga Allah'ın huzuruna gelirler:
Şüphesiz o hüküm (fasl) günü, belirlenmiş bir vakittir. Sur'a üfürüleceği gün, artık siz dalga dalga geleceksiniz. (Nebe Suresi, 17-18)
Kuran'da müminlerin o anda yüzlerinin ışıl ışıl parladığı ve Rabbimize bakıp durdukları bildirilmiştir. İnkar edenler ise utançlarından başlarını dahi kaldıramazlar. İnkar edenlerin o anki tavırları ayetlerde şu şekilde belirtilmiştir:
(Artık bütün) Yüzler, diri, kaim olanın önünde eğik durmuştur ve zulüm yüklenen ise yok olup gitmiştir. (Ta-ha Suresi, 111)
Şu anda dünyada milyarlarca insan yaşamaktadır. Bu sayıya şimdiye dek yaşamış ve bundan sonra da yaşayacak insanların sayısını eklersek mahşer (diriliş) günü mezarlarından çıkıp toplanacak insan kalabalığı ve bunun oluşturacağı olağanüstü tablo hakkında bir fikir edinebiliriz. İnsanlar biraraya toplanacak ve birbirlerini, yaptıklarını, olup bitenleri açıklıkla görüp anlayabileceklerdir. Çünkü o gün, Kaf Suresi'nde belirtildiği gibi keskin bir görüş hakimdir:
Andolsun, sen bundan gaflet içindeydin; işte Biz de senin üzerindeki örtüyü açıp-kaldırdık. Artık bugün görüş-gücün keskindir. (Kaf Suresi, 22)
İnsanın dünya hayatı boyunca tanıyıp bildiği tüm insanlar oradadır. Tanınmış, tanınmamış, zengin, fakir her kişi, kısaca kıyamet gününe kadar yaşayıp ölmüş olan tüm insanlar, aralarında hiçbir ayırım söz konusu olmadan Allah'ın huzurunda toplanırlar. Ama artık böyle bir günde, ne kazandıkları ünden ne de edindikleri itibardan eser yoktur. O gün pişmanlık yaşamayacak tek topluluk müminlerin oluşturduğu topluluktur. Bir devre imzasını atmış, dünya tarihinde adından çok söz edilmiş de olsa iman etmedikleri sürece, bütün insanlar, Allah'ın huzurunda pişmanlık ve azabın şiddeti ile korku içinde olacaklardır. İnsanların dünyada üstün ve ünlü kabul ettikleri kişiler, devlet başkanları, şarkıcılar, sanatçılar, zenginler kısaca herkes aynı korkuyu yaşayacak, herhangi bir dünyevi üstünlük unsuru olmadan herkes aynı konumda olacaktır. Dünyada bir ayrıcalık olarak görülen para ve mevki, insanların biraraya toplandıkları bu günde hiçbir şey ifade etmeyecek, hayran olan da hayran olunan da aynı konumda olacaktır. Kuran'da insanların din günü Allah'ın huzurunda toplanacağını bildiren ayetlerden bazıları şu şekildedir:
O gün, onların tümünü birarada toplayacağız, (Yunus Suresi, 28)
De ki: "Allah sizi diriltiyor, sonra sizi öldürüyor, sonra kendisinde hiçbir kuşku olmayan kıyamet günü O sizi biraraya getirip-toplayacaktır. Ancak insanların çoğu bilmezler. (Casiye Suresi, 26)
O gün dünyada sahip olunan makamın ve mülkün hiçbir önemi yoktur. Kimse kimsenin takdirinin peşinde koşacak, kimse kimseye gösteriş ve gurur yapacak halde değildir. Kimsenin kimseye karşı bir üstünlüğü kalmamıştır. Soylular, zenginler, efendiler, patronlar veya sıradan insanlar aynı hesap ile karşı karşıya kalacaklardır. Üstünlük Allah'a olan yakınlığa göredir. Tüm insanlar Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için yapılan işler dışında hiçbir işin önemi olmadığını, sahip oldukları herşeyin tek sahibinin Allah olduğunu kesin olarak anlamışlardır. Ancak gerçeklerle karşılaşan inkarcıların artık geriye dönüp, yaptıklarını telafi etme imkanı yoktur. Kuran'da bu olay şu şekilde anlatılmaktadır:
Böylece Sur'a üfürüldüğü zaman artık o gün aralarında soylar (veya soybağları) yoktur ve (üstünlük unsuru olarak soyluluğu veya birbirlerine durumlarını) soruşturmazlar da. (Mü'minun Suresi, 101)
Hesap Anı
Kuran'da, insan yaşamının gerçek anlamı şöyle açıklanmaktadır:
Ey insan, gerçekten sen, hiç durmaksızın Rabbine doğru bir çaba harcayıp durmaktasın; sonunda O'na varacaksın. (İnşikak Suresi, 6)
İnsanların hayatları için bir dönüm noktası olacağına inandıkları belirli olaylar vardır. İyi bir üniversiteye girmek, diploma almak, evlenmek, çocuk sahibi olmak gibi... Bu ve buna benzer planları olan insanlar, amaçlarına ulaşacakları ana kadar gün sayıp, pek çok hazırlığı o anı hedefleyerek yaparlar. Yaşamlarında sadece bu hedef vardır ve yalnızca bu amaç doğrultusunda yaşadıklarını da söylemekten çekinmezler. Oysa insan Allah'a kulluk etmek için yaratılmıştır. Her ne kadar kendisi kabul etmese de yaratılmasının yegane amacı budur. Aslında bunu bilir. Ama kitabın başında da anlattığımız gibi, hiç bitmeyecek zannettiği dünya hayatında bu gerçeği unutmaya çalışarak yaşar. Kısaca bunu tamamen görmezden gelir. Hayatı boyunca ne yaparsa yapsın harcadığı bütün çabaların sonucunda ulaşacağı son nokta Allah'ın huzuruna çıkacağı andır. Bu an, O'na hesap vereceği mahşer günüdür.
Dünyadaki yaşamımızda geçen her gün bizi o mahşer gününe biraz daha yakınlaştırır. Geçen her saat, her dakika, hatta her saniye ölüme, yeniden dirilişe ve hesaba doğru atılmış yeni bir adımdır. Bu ilerleyişi durdurmanın ya da geri çevirmenin yolu yoktur. Tüm insanlar bu yolu izleyeceklerdir. Allah Kuran'da şöyle buyurmaktadır:
Şüphesiz onların dönüşleri bizedir. Sonra onları hesaba çekmek de bize aittir. (Gaşiye Suresi, 25-26)
O an geldiğinde artık herşey sonuca ulaşır. Bu safhadan sonra geri dönüş veya telafi imkanı da yoktur. Vicdanlarının gösterdiği gerçeği anlamazlıktan gelenlerin yaşadıkları panik ve şaşkınlık daha önce hiç tatmadıkları boyutlardadır. Varlığı ve birliği hiçbir kuşkuya sebep olmayacak kadar açık olan Allah'ı dünyada inkar edecek kadar zalim olan bu insanlar, daha önce hiç beklemedikleri, benzeri görülmemiş bir azapla karşılık göreceklerdir. Çünkü Hak Kitabı tebliğ eden elçiler tarafından uyarılmışlar ve nasıl yaşamaları gerektiğine dair her konudan haberdar edilmişlerdir. Kendilerine, dünyada anlatılanları düşünüp, muhakeme edebilecekleri kadar bir süre de verilmiştir. Allah Kuran'da "Size dünyada öğüt alanın öğüt alabileceği kadar bir süre verilmedi mi?" (Fatır Suresi, 37) ayetiyle bu gerçeği bildirmiştir.
Artık verilen süre dolmuş, hesap anı gelmiştir. İnsanın dünya hayatı boyunca işte, evde, okulda, eğlencede, her nerede olursa olsun tüm yaptıklarına Allah şahittir. İnsana "şah damarından" daha yakın olan Allah, herkesin her anını gözetlemiştir. Herkes dünya yaşamında kim tarafından yaratıldığını, yaratılma amacını, yapması gerekenleri ve Allah'a döndürüleceğini öğrenmiştir. Bu gerçeği bildikleri halde kendilerini aldatmayı tercih etmişlerdir. Bu yapılan kuşkusuz büyük bir suçtur, büyük bir cesarettir ve de bu şeytani cesaret, elbetteki karşılıksız kalmayacaktır. O zorlu günde herkese yaptıkları ve yapmayıp erteledikleri tek tek haber verilecektir:
Allah, hepsini dirilteceği gün, onlara neler yaptıklarını haber verecektir. Allah, onları (yaptıklarıyla bir bir) saymıştır; onlar ise onu unutmuşlardır. Allah, her şeye şahid olandır. (Mücadele Suresi, 6)
O gün insanlar, amelleri kendilerine gösterilsin diye, bölük bölük fırlayıp-çıkarlar. Artık kim zerre ağırlığınca hayır işlerse, onu görür. Artık kim zerre ağırlığınca bir şer (kötülük) işlerse, onu görür. (Zelzele Suresi, 6-8)
  Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Bookmarks

Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +2 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 16:06.


Powered by vBulletin® Version kapalı
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, yasaya aykırı yada telif hakkı içeren paylaşımları iletişim bölümünden bizlere bildirebilirsiniz