Dilek Duası  

Go Back   Dilek Duası > DİNİMİZ İSLAM > Dinimizi Öğrenelim > Ahiret Hayatı

Yeni Konu aç Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 28-11-11, 22:29   #1 (permalink)
doguasya
ziyaretçi
 
Mesajlar: n/a
Konular: 6
Standart Amel Defterinin Verilmesi-Cehennemin Gösterilmesi

Amel Defterinin Verilmesi-Cehennemin Gösterilmesi

Amel Defterlerinin Verilmesi

İnsanın dünya hayatı boyunca yaptığı herşey, sağ ve sol tarafında bulunan melekler tarafından kaydedilir. Hesap anı için hazırlanan defterler din gününde insanlara sunulur. Kişi yaptıklarının hiçbirini reddedemez, çünkü yaşadığı her an, amel defterine kaydedilmiştir. Herkes kendi defterinden, ahiret için neler hazırladığını öğrenir. Müminler sağ ellerine, kafirler ise sol ellerine defterlerini alırlar. Kimsenin zerre kadar haksızlığa uğratılmadığı ve bir hardal tanesi kadar amelin dahi hesaba katıldığı bu anda, müminlerle kafirlerin tavırları çok farklıdır. Müminler, büyük sevinç içinde defterlerini alıp, okumaları için yanında bulunanlara uzatırlar. Allah ayetlerde şöyle buyurmaktadır:
Siz o gün arzolunursunuz; sizden yana hiçbir gizli (şey), gizli kalmaz. Artık kitabı sağ-eline verilen kişi, der ki: "Alın, kitabımı okuyun. Çünkü ben, gerçekten hesabıma kavuşacağımı sanmış (anlamış)tım. Artık o, hoşnut bir yaşama içindedir. Yüksek bir cennette. Devşirilecek (meyve ve eşsiz ürün)leri pek yakındır. Geride kalan günlerde, 'peşin olarak sunduklarınıza karşılık olmak üzere,' afiyetle yiyin ve için. (Hakka Suresi, 18-24)
Müminlerin bu sevinç ve çoşkularına karşın kafirler kahredici bir utanç ve korku içindedirler. Kafirlerin defterleri sol ellerine verilir. En küçüğünden en büyüğüne kadar hiçbir işin eksik bırakılmadan meleklerce yazılmış olan bu defter, Allah'ın beğenmediği işlerle doludur. Bu gerçek karşısında inkar edenlerin korku ve şaşkınlıkları ayette belirtilmiştir:
(Önlerine) Kitap konulmuştur; artık suçlu-günahkarların, onda olanlardan dolayı dehşetle-korkuya kapıldıklarını görürsün. Derler ki: "Eyvahlar bize, bu kitaba ne oluyor ki, küçük büyük bırakmayıp herşeyi sayıp-döküyor?" Yapıp-ettiklerini (önlerinde) hazır bulmuşlardır. Rabbin hiç kimseye zulmetmez. (Kehf Suresi, 49)

Allah'tan korkmamak, O'na eşler koşmak, O'na ibadet ediyor görünüp, O'ndan başkalarını da hoşnut etmeye çalışmak gibi, yalan, zina, kumar ve daha pek çok günah bu defterdedir. Inkarcılar Allah'ı hakkıyla takdir edemedikleri için riyakar bir ahlakla hem dünyada istedikleri gibi yaşayacaklarını, hem de istedikleri ibadetleri yapmış olmayı bir affedilme unsuru olarak öne sürebileceklerini zannederler. İşte böyle Allah'a ibadet etmeyen veya ibadet eder görünen kimseleri hesap gününde korku dolu bir şaşkınlık beklemektedir. Çünkü amel defterlerinde niyetleri dahi eksik bırakılmamıştır. Hak ettiği karşılığı alan inkarcıların çaresizlik dolu pişmanlığı, söylediklerinden açıkça belli olur. Kuran'da bu kişilerin o anki dehşetleri şöyle bildirilir:
Kitabı sol eline verilen ise; o da, der ki: "Bana keşke kitabım verilmeseydi. Hesabımı hiç bilmeseydim. Keşke o (ölüm herşeyi) kesip bitirseydi. Malım bana hiçbir yarar sağlayamadı. Güç ve kudretim yok olup gitti." (Hakka Suresi, 25-29)
Allah'a ve ahirete kesin bilgi ile inanan, hayatı boyunca hesap anı için hazırlık yapan müminler ile ahireti unutan, Allah'tan ve müminlerden yüz çeviren sol yanın adamları arasındaki fark yine bir başka ayette şu şekilde anlatılır:
Kimin de kitabı ardından verilirse, o da, helak (yok olmay)ı çağıracak, çılgın alevli ateşe girecek. Çünkü o, (dünyada) kendi yakınları arasında sevinçliydi. Doğrusu o, (Rabbine) bir daha dönmeyeceğini sanmıştı. Hayır; gerçekten Rabbi, kendisini çok iyi görendi. (İnşikak Suresi, 10-15)
O Gün İnsanlar Sınıflara Ayrılırlar
Allah'tan gereği gibi korkup sakınmış ve dünyada O'nun rızasına uygun yaşamış olanların beklediği an gelmiştir. İnananlar Rabbimizin kendilerine vaat ettiğine kavuşmanın çoşkusunu yaşarlar. Kafirlerin üzerinde ise hayatları boyunca yaşamadıkları kadar büyük, tarifsiz bir korku vardır. İman edenlerin dışında bu dehşeti yaşamayacak olan yoktur. Müminlerle kafirlerin arası ayrılır. Kuran'da bu günün bir ayırma günü olduğu şöyle bildirilmiştir:
Bu, sizin yalanladığınız (mü'mini kafirden, haklıyı haksızdan) ayırma günüdür. (Saffat Suresi, 21)
Kuran'da o gün insanların sınıflara ayrılacağı bildirilir. "Ashab-ı Meymene" şeklinde isimlendirilen müminler bir gruptur. "Ashab-ı Meş'eme" ise kafirlerin oluşturduğu, müminlerden ayrılan grubu temsil eder. Bunların yanı sıra müminlerin arasında da Allah'a yakınlık ve Allah yolunda verilen mücadelede en öne geçmiş olanlar vardır ki, Kuran'da bu insanlar "yarışıp öne" geçenler olarak isimlendirilir:
O gün yüzler ışıl ışıl parlar. Rablerine bakıp-durur. O gün, öyle yüzler vardır ki kararmış-ekşimiştir. Kendisine, beli büken işlerin yapılacağını anlamaktadır. (Kıyamet Suresi, 22-25)
İşte o Ashab-ı Meymene, ne (kutludur o) Ashab-ı Meymene. Ashab-ı Meş'eme ne (mutsuz ve uğursuzdur o) Ashab-ı Meş'eme. Yarışıp öne geçenler de, öne geçmiş öncülerdir. İşte onlar, yakınlaştırılmış (mukarreb) olanlardır. (Vakıa Suresi, 8-11)

Cehennemin Gösterilişi

O gün herkes Allah'a dünyada yaptıklarının hesabını verir. Cehenneme gireceğini anlayıp korku içinde olanlar, kısacık bir ömrü sonsuz bir hayata tercih etmenin verdiği sonsuz pişmanlık içindedirler. Onlar kendilerine azabın dokunmayacağını, kıyamet gününün gerçekleşmeyeceğini ve Allah'ın onları cezalandırmayacağını zannederek sözde rahat bir hayat yaşarlarken, Allah onları sarıp kuşatmış ve hiç ummadıkları bir anda yakalamıştır. Artık herşey bitmiş ve herkesin gideceği yer belli olmuştur. Ancak insanlar hemen birbirlerinden ayrılmazlar. Müminler cennete sevk edilmeden önce onlara da kafirlerle birlikte cehennem gösterilir. O gün mümin ya da kafir tüm insanlar cehennemin çevresinde diz çökecektir. Herkes cehennemin korku salan uğultusunu duyacak ve içindeki tüyler ürpertici görüntülere şahit olacaktır. Ancak sonra müminler kurtarılacak ve kafirler diz üstü çökmüş olarak bırakılacaklardır. Ayetlerde bu gerçek şöyle haber verilir:
İnsan demektedir ki: "Ben öldükten sonra mı, gerçekten diri olarak çıkarılacağım? İnsan önceden, hiçbir şey değilken, gerçekten bizim onu yaratmış bulunduğumuzu (hiç) düşünmüyor mu? Andolsun Rabbine, biz onları da, şeytanları da mutlaka haşredeceğiz, sonra onları cehennemin çevresinde diz üstü çökmüş olarak hazır bulunduracağız. Sonra, her bir gruptan Rahman (olan Allah)a karşı azgınlık göstermek bakımından en şiddetli olanını ayıracağız. Sonra biz ona (cehenneme) girmeye kimlerin en çok uygun olduğunu daha iyi biliriz. Sizden ona girmeyecek hiç kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesin olarak üzerine aldığı bir karardır. Sonra, takva sahiplerini kurtarırız ve zulmedenleri diz üstü çökmüş olarak bırakıveririz. (Meryem Suresi, 66-72)
Elbette müminlere cehennemin gösterilmesinin birçok hikmeti vardır. Cehennemin durumunu yakından gören müminler, Allah'ın kendilerine verdiği imanın ne kadar büyük bir ayrıcalık ve güzellik olduğunu çok daha derinden kavrarlar. Çünkü şahit olunan cehennem o kadar dehşet vericidir ki, o azaptan kurtulmuş olmak insan için tarifsiz bir mutluluğa ve şükre vesile olacaktır. Müminler cehennemi görmekle kıyas yapma imkanına sahip olurlar. Böylece içinde insana verilecek en güzel nimetleri barındıran, ebedi kalacakları cennetin değerini daha iyi anlarlar. Çünkü nimetin değeri ancak kıyasla anlaşılır. Güzelliklerin yani cennet nimetlerinin değeri, Allah'ın zulmedenlere vereceği karşılık görüldüğünde daha iyi anlaşılır. İmtihan olmak için geldiğimiz dünyanın yaratılış hikmetlerinden biri de eğitimdir. İnsanlar burada doğruyu yanlışı, güzeli çirkini, iyiyi kötüyü tek tek görerek ve kıyas yaparak öğrenirler. Dünyada bu özelliğe sahip olmanın yolu ancak akıl, vicdan ve en önemlisi de Allah korkusundan geçer.

Kıyamet, yaratılmışların en hayırlıları olan müminler (Beyyine Suresi, 7) ile yaratılmışların en kötüleri olan (Beyyine Suresi, 6) inkarcıların birbirinden sonsuza kadar ayrılma vaktidir. Ayırma günü Kuran'da şöyle belirtilmiştir:
Ve resuller de (şahitlik için) belli bir vakitte getirildiği zaman (bu,) hangi gün için ertelenmişti? (Mü'mini müşrikten, haklıyı haksızdan) Ayırma günü için. Bu ayırma gününü sana ne bildirdi? O gün, yalanlayanların vay haline. Biz, öncekileri helak etmedik mi? Sonra arkadan gelenleri onların izinde yürüteceğiz. İşte biz, suçlu-günahkarlara böyle yapıyoruz. O gün, yalanlayanların vay haline. (Mürselat Suresi, 11-19)
Bu ayırma günü ölümle başlar, dirilişle ve hesapla devam eder ve insanların ebedi yurtlarına yollanmasıyla son bulur. Kaf Suresi'nde kafirlerin ve müminlerin ebedi yurtlarına yaptıkları yolculuk şöyle anlatılır:
O, ölüm sarhoşluğu, bir gerçek olarak gelip de, (insana) "İşte bu, senin yan çizip-kaçmakta olduğun şeydir" (denildiği zaman da). Sur'a da üfürülmüştür. İşte bu, tehdidin (gerçekleştiği) gündür. (Artık) Her bir nefis, yanında bir sürücü ve bir şahid ile gelmiştir. Andolsun, sen bundan gaflet içindeydin; işte Biz de senin üzerindeki örtüyü açıp-kaldırdık. Artık bugün görüş-gücün keskindir. Onun yakını olan (ve yanından ayrılmayan melek) dedi ki: "İşte bu, yanımda hazır durumda olan şey." Siz ikiniz (ey melekler), her inatçı nankörü atın cehennemin içine, Hayra engel olan, saldırgan şüpheciyi, Ki o, Allah'la beraber başka bir ilah edinmişti. Artık ikiniz, onu en şiddetli olan azabın içine atın. Onun yakın-dostu (saptırıcı) dedi ki: "Rabbimiz, ben onu kışkırtıp-azdırdım. Ancak kendisi (haktan) uzak bir sapıklık içindeydi." (Allah buyurur:) "Benim huzurumda çekişip-durmayın. Ben size daha önce 'kesin bir uyarı' göndermiştim." "Huzurumda söz değişikliğe uğratılmaz ve Ben kullara zulmedici değilim." O gün cehenneme diyeceğiz: "Doldun mu?" O da: "Daha fazlası var mı?" diyecek. Cennet de, muttakiler için, uzakta değildir, (o gün) yakınlaştırılmıştır. Bu, size vadolunandır; (gönülden Allah'a) yönelip-dönen (İslam'ın hükümlerini) koruyan, Görmediği halde Rahman'a karşı 'içi titreyerek korku duyan' ve 'içten Allah'a yönelmiş' bir kalb ile gelen içindir. Ona 'esenlik ve barış (selam)la' girin. Bu, ebedilik günüdür. (Kaf Suresi, 19-34)

alıntı islamiyet
  Alıntı ile Cevapla

Okunmamış 24-08-12, 00:58   #2 (permalink)
YENİ ÜYE
 
Üyelik tarihi: 23-08-12
Mesajlar: 4
Konular: 0
A.B.A.O. is on a distinguished road
Standart

Rabbim, yüzü kararmış ,amel defteri solundan verilen kullarından eylemesin cümlemizi.Amin
A.B.A.O. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +2 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 16:56.


Powered by vBulletin® Version kapalı
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, yasaya aykırı yada telif hakkı içeren paylaşımları iletişim bölümünden bizlere bildirebilirsiniz