Dilek Duası

Dilek Duası (https://www.dilekduasi.com/)
-   Dilekduası Serbest Kürsü (https://www.dilekduasi.com/dilekduasi-serbest-kursu/)
-   -   çocuklukta başa gelen musibetlerin hikmeti (https://www.dilekduasi.com/dilekduasi-serbest-kursu/7690-cocuklukta-basa-gelen-musibetlerin-hikmeti.html)

zeytınn 23-03-14 23:08

çocuklukta başa gelen musibetlerin hikmeti
 
1. Dünya hayatı imtihan alanı olduğu için; Allah insanların kötülük ve zulümde bulunmalarına izin vermektedir. Savaşlar, tecavüzler, katillikler gibi yukarıdaki örnek de; Allah’ın insanların cüzi iradesine müdahale etmediği için gerçekleşmesine izin verdiği, ancak kötülükte bulunanlara çok ağır bir şekilde bedelini ödeteceği ve mağdur olanlara da razı olacakları ebedi karşılığı vereceği bir durumdur. Bu durum Zekeriya (as) yahut Yahya (as) gibi; Allah’ın kendi yolladığı masum peygamberlerinin dahi başına gelmiş, insanlar tarafından öldürülmüşler, Allah onların zalim kavminin kötülükte bulunan cüzî iradelerine izin vermiştir. Nitekim; Peygamber Efendimiz (asv) de Taif’te taşlanmış; Uhud’da savaşta dişi kırılmış; insanların nice kötülüklerine maruz kalmış; Allah en çok sevdiği kulunun dahi başına bunların gelmesine izin vermiştir.

2. zulmü yapan baba,anne; ya dünya hayatında; eğer dünyada cezasını ödeyip ahirette bu cezadan kurtulacak kadar yaratıcı nezdinde kıymeti yoksa; işte o haldeyse; cezasının tamamını ahirette, şiddetli bir şekilde; yavrusu onun halini gördüğünde içi rahatlayacak ve razı olacağı şekilde ödeyecektir.

3. Şiddet gören masum yavrunun, yaşadığı bu zulüm, hayatının ileriki safhalarındaki bir çok günahlarına kefaret olabilecektir. Ve manen, yaşadığı bu mağduriyetten dolayı Allah onun dünya hayatındaki iyilikleriyle kötülükleri; ondan çok da rahat koşullarda yaşayanların aynı iyilik ve kötülükleri gibi değerlendirmeyecek, onun psikolojisi ve yaşadıkları göz önüne alınarak; belki ahirette hesap günü geldiğinde “Ben ne yaptım da bu kadar büyük mükafata ve yüksek derecelere layık görüldüm.” diye şaşıracağı lütuflara dönüştürülerek karşılığı verilecektir. Elbette şu kısa hayatta daha çileli bir hayat sürüp; ebediyette sonsuza kadar sürecek bir hayatta büyük lütuflara nail olmak; yaşanan mağduriyetin kefareti olacaktır. Unutulmamalıdır ki, tüm bu söylediklerimiz; yaşadığı mağduriyetin perdesi arkasına saklanıp başkalarının duygularını suistimal etmeyen, geçmişte yaşadığı sıkıntılarını gelecekte başkalarına zulme dönüştürmeyen ve iyi bir insan olarak yaşamını sürdürmeye çalışanlar için geçerli olacaktır.

4. Yukarıda zikrettiklerimiz Allah’ın yeryüzündeki sünnetullahına karşı gelenlerin hali, bu hale neden izin verildiği, bu kural ihlalcilerinin ve mağdur ettiklerinin “genel” durumlarına ilişkin açıklamalardır. Şu husus da unutulmamalıdır ki; dünyada nasıl sebep-sonuç yasası gibi doğa yasaları ve bazı manevi ilke ve prensipler “sünnetullah” tabiri içerisinde değerlendiriliyorsa; aynı zamanda bu “sünnetullah”ın farklı işlediği durumlar, ilahi prensiplerde esneklikler de vardır. Yani “sünnetullah” herkese her durumda aynı kalıpla işleyen yasalar demek değildir. Bu ilahi ilkelerin; her duruma, kişiye, kişilerin kader örgüsüne, koşullara ve mertebelere, ilahi amaçlara, sonuçlara ve imtihan sırrına göre farklı işleyişi ve tecellisi vardır. Bu nedenle, örneğin söz konusu misalimizde; kimi durumda masum çocuğu döven baba dünyada yakalanıp cezasını çekerken, kimi durumda ölene kadar yaptıklarının hesabı sorulmaz. Kimi durumda masum çocuk, komşuların ya da devletin müdahalesiyle kurtarılırken, kimi durumda babası yaşadığı müddetçe şiddet görmeye devam eder. Kimi durumda; gördüğü şiddet onun haksızlıklara baş kaldıran bir kişiliğe dönüşmesine ve hayatı boyunca başka masumları savunmasına neden olurken, kimi durumda içine kapanık, silik ve depresif bir kişiliğe dönüşmesi sonucunu doğurabilmektedir. Kısacası; her kişi ve durum için kaderin özel bir planı ve bu plan içerisinde kulun yaşadığı mağduriyetin de yaptığı zulmün de yine kişiye özel ödenecek yahut ödetilecek bir kefareti vardır.

Netice şudur ki; yüce yaratıcı zerre kadar iyiliği de kötülüğü de zayi etmez. Ve kulun kula ettiğinin hesabı; kul kendi hakkını helal etse bile; Allah’ın kuluna zulüm yapılmış olması açısından Allah’ın hakkı olarak sorulur. alıntı

Asr 24-03-14 00:17

Emeğine sağlık canım benim..

Netice şudur ki; yüce yaratıcı zerre kadar iyiliği de kötülüğü de zayi etmez. Ve kulun kula ettiğinin hesabı; kul kendi hakkını helal etse bile; Allah’ın kuluna zulüm yapılmış olması açısından Allah’ın hakkı olarak sorulur. AMİNNN İNŞALLAH


Tüm Zamanlar GMT +2 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 12:42.

Powered by vBulletin® Version kapalı
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.