Dilek Duası  

Go Back   Dilek Duası > DİNİMİZ İSLAM > Dinimizi Öğrenelim

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Ruh Dili Hun RUKYE KONULARI 1 14-05-14 14:18
dedikodu yapanların dili bağlanır hayatmasal Korunma Duaları 0 16-11-13 20:54
Dili Bağlama Duası Hun HAVAS İLMİ KONULAR 1 30-01-13 20:08
Sevginin Kaç Dili Var Dersiniz zeinarda Pozitif Düşünebilme Teknikleri 16 17-09-12 23:36
Hal Dili nurcann Tasavvuf 3 30-11-11 05:55

Yeni Konu aç Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 04-08-14, 15:23   #1 (permalink)
 
zeytınn - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 15-05-13
Mesajlar: 1.171
Konular: 73
zeytınn is on a distinguished road
Standart Kuranın Dili Nedir

Kuranın Dili Nedir

Gerçekten biz, akıl erdirirsiniz diye, onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik. (YUSUF SURESİ / 2)
Kuran dili arapça değil arapça indirelen bir kitaptır. Hazreti peygamber İngilterede yaşasaydı hangi bir dilde kitap gelecekti. Yada arapların yaşadığı coğrafyaya italyanca bir kitap gelseydi ne olurdu

Fusilet 44 Eğer biz onu başka dilde bir Kur’an yapsaydık onlar mutlaka, “Onun âyetleri genişçe açıklanmalı değil miydi? Başka dilde bir kitap ve Arap bir peygamber öyle mi?” derlerdi. De ki: “O, inananlar için bir hidayet ve şifâdır. İnanmayanların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur’an onlara kapalı ve anlaşılmaz gelir. (Sanki) onlara uzak bir yerden sesleniliyor (da anlamıyorlar).” diyeceklerdi .

Kuranı anlamak için arapça bilmek yeterli ve gerek şart değildir. Öyle olsaydı arapça bilenler Kuranı en iyi anlayanlar olurdu nitekim. Elleri kuruyasıca ebu lehep de Arapça bilmektedir.
Arap dilinin ustaları kulakları sağır, kör gözleri görmez olunca, Allah bu ayetle ne demek istedi acaba dediler. Birde şöyle düşünelim .

Allah arıya vahyediyor , göklere vahyediyor, meleklere vahyediliyor. Acaba hangi dilde vahyediyor. Arapça mı vahyediyordu. Aslında vahyin dili evrenseldir (zaman mekan üstü) şanı Yüce Rabbimiz (subhanallah) elbette yeryüzünde herkesin arapça bilmeyeceğini biliyordu. Allah açık berrak olarak gönderdiği ve herkesi sorumlu tuttuğu mesajında haşa araplara kıyak mı çekmiştir.

Kuranı yalnız araplar anlayacak hesabı herkes ödeyecek anlaşılır bir şey değildir. Oysa Rabbimiz farklılıkların farkındadır ve
"(Ey Muhammed ! ) Şüphesiz sen Kur'an'ı her şeyi bilen ve her hükmü yerli yerine koyan Allah'tan almaktasın. (14/04)

Şurası da bilinmelidir ki insanlar on dil bilse bile idraki ana diliyle yaparlar. Yani arapça ingilizce bilenler bile düşünecekleri zaman getirici nöronlardan alınan uyartılar değerlendirici nöronlarda ana dile çevrilerek düşünülür ve gerekli cevaplar götürücü nöronlara verilerek elde edilir, yani her insan mukayese idrakı ana dillerinde yaparlar.

Her peygamberi kendi kavminin diliyle gönderdik ki, Allah'ın buyruklarını onlara açıkça anlatabilsin diye. Allah sapıklığı isteyeni sapıklıkta bırakır, doğru yolu isteyeni de doğru yola ulaştırır. O aziz ve hakimdir." (14/4)

Burada dikkat etmemiz gereken husus, Allah'ın seçtiği elçiye gönderdiği ayetleri hem elçisinin hem de kavminin hali hazırda birbirleriyle günlük ihtiyaçları için konuşup anlaştıkları kendi dilleriyle göndermiş olmasıdır. Allah'ın ayetleri, o kavmin dili ile onlara vahiy edilir. Bunların ayet olması Allah'tan ve peygamberden başkasının anlamadığı bir dilden olmasını gerektirmiyor. Bilakis Allah, o kavme, insanların günlük konuşma dilleriyle hitap ediyor ki anlaşılsın. Ayetlerin yüceliği, ifade ettiği gerçeklerden, eşyanın tabiatına uygunluğundan ve vakıaları bütün yönleriyle kuşatıcı olmasından kaynaklanmaktadır. Sözün söylendiği dil önemli değildir. Önemli olan söylenendir. Söylenen sözün, insan, hayatla ve kainatla ne ölçüde bağdaşıyor oluşu onun önemini artırıyor.

"Onlar Kur'an'ı düşünmüyorlar mı ? Yoksa kalplerini kilitli mi ?"(47/24)
"(Ey Muhammed ! ) Şüphesiz sen Kur'an'ı her şeyi bilen ve her hükmü yerli yerine koyan Allah'tan almaktasın. (14/4)
İşte Kur'an bunu da yıkarak insanlığın anlaması için açık bir Arapça ile indirilmiş ve kolaylaştırılmış; yani kolay anlaşılan bir dil ve üslupla indirilmiştir.
"Andolsun ki biz Kur'an'ı öğüt alsınlar diye kolaylaştırdık, öğüt alan yok mudur?" Bu ifade Kamer suresinde önemine binaen değişik hadiselerin ardından dört ayrı platformda tekrar ediliyor. (54/17-22-32-40)
"İyice düşünüp öğüt alsınlar diye, bu Kur'an'ı senin dilinle indirerek kolaylaştırdık. Artık onların başına gelecekleri bekle; onlar da beklemektedirler." (44/58-59)
"Andolsun ki biz onlara, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olarak, tam bir ilim üzere açıkladığımız bir kitap getirdik." (07/52)Bu Kur'an ancak alemler için bir öğüttür. Onun verdiği haberin doğruluğunu bir zaman sonra öğreneceksiniz."(38/87-88)
"İşte suçluların yolu iyice belli olsun diye ayetleri böyle açıklıyoruz."(06/55)
"(Ey Muhammed!) Biz düşünüp öğüt alsınlar diye Kur'an'ı senin dilinde kolaylaştırdık. Sen bekle, onlar da beklemektedirler."(44/58-59)
Ayetlerde verilen mesaja dikkat edilirse bu tip itirazlar bugün olduğu gibi o gün de var ve yarın da olacaktır. Kimileri kendi dilleriyle gelen ayetlerin Hz. Muhammed tarafından Arapça olarak ifade edilmesini basit bularak Allah'ın sözlerinin kendi dilleriyle ifade edilmesini kabullenmiyor. Kimileri, Kur'an'ın getirdiği hayat anlayışını beğenmeyip "Bize başka bir kitap getir" dercesine yaşıyor ve kitaba hadisleri eş koşabiliyorlar. Kimileri "Bunu Muhammed kendi hevasından konuşuyor"; bir konuda sorulan suallere cevap vermek için vahyi beklediğinde "kendin bir tane derleseydin ya" diyorlardı.(07/203)
İşte müslüman toplumun hali perişanının altında bu temel yanlış yatmaktadır. Allah kullarına hallerini düzeltmek için kitap gönderiyor. Onlar o kitabı öğrenmek için okuma zahmetine katlanmıyorlar. Bunların içinden kabuğunu çatlatanlara karşı da birileri çamur atma, tekerlerine çomak sokma kampanyası yürütüyor ve "Kur'an herkes tarafından anlaşılmaz, arapça bilmeden anlaşılmaz el sürülmez, hayata tatbik edilip kirletilemez" gibi hezeyanlar saçıyorlar. Bu tür sözler, ne Kur’an’a saygılarından ne de İslam’a itaatlerinden kaynaklanıyor. Bunlar İslam'a mani olmanın bir başka yolunu tutmaktadırlar.

Sonuç olarak öyle veya böyle Allah’ın açık arı pak anlaşılır bir kitap olarak gönderdiği ve anlayacağımız konusunda garanti verdiği bu kitabı hayatımızdan uzaklaştırmak isteyenler İslam’ın ve müslümanların zilletini isteyen ve bu konu üzerinden rant elde etmeye çalışanlardır. İnadına ve katiyetle kurtuluşu mutluluğu ve arınmayı Rabbleri ile iletişimde ve Rablerinin bağından kopuk bir an bile geçiremeyecek takva adamları Rableri ile aralarında bütün engelleri aşarak evrensel mesaja ulaşacak ve ondan asla ayrılmayacaklardır. Çünkü eşyayı ve kendini evreni onunla tanımaktadırlar. Vahyin dili evrenseldir. Bir dile bağımlı değildir zira büyük bir haksızlık olurdu.Vahyin dili bizim fıtrat dilimizdir .Yani evrenseldir ,onun için…. Kuran hayattır hayatta Kuran alıntı
__________________
Kalpler uyana, aşkınla yana..Can kurban sana Sultanım ALLAH..
zeytınn isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +2 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 11:49.


Powered by vBulletin® Version kapalı
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, yasaya aykırı yada telif hakkı içeren paylaşımları iletişim bölümünden bizlere bildirebilirsiniz