Dilek Duası - Kapadokyadaki Gizem Nedir

kapodakyanın gizmlerine yolculuk yapıyoruz sevgili dilek.com üyelerimiz

Kapadokya bölgesinde bugüne kadar ayakta kalmayı başarabilmiş ilk çağın mühendislik harikalarından biri olarak kabul edilen çok sayıdaki 'Yearltı Kentleri', bölge turizmi için büyük bir öneme sahip. Turizmciler, başlı başına bir destinasyon merkezi konumuna sahip olan bu yerleşim merkezlerinin, bölgenin tanıtım çalışmalarında daha fazla ön plana çıkartılması gerektiğini belirtiyor.

Göreme Turizm Geliştirme Kooperatifi Başkanı Mustafa Durmaz yaptığı açıklamada, Kapadokya bölgesinde sayıları 200'ü bulan ve geçmişi M.Ö. 3000'li yıllarda Hititler dönemine kadar uzanan Yeraltı Kentleri'nin, ilk planda tek katlı yerleşimler olarak yapılmasına karşın gerçek kimliğini M.S. 4. yüzyıldan itibaren bu durumun değiştiğini belirtti. Durmaz Yeraltı Kentleri'nin, Roma'nın zulmünden kaçan ve bölgeye yerleşmeye başlayan ilk Hristiyan toplumları tarafından, düşmanlardan korunma ve sığınma yeri olarak değerlendirildiğini söyledi.

Durmaz, Anadolu'daki Hristiyanlık tarihi açısından da oldukça büyük bir önem kazanan Yeraltı Kentleri'nin 1960'lı yıllardan sonra varlığının ortaya çıkmaya başladığını ve bu kapsamda da turizme kazandırıldığını ifade etti.

BÜYÜLÜ VE İHTİŞAMLI
Büyülü ve ihtişamlı görünüme sahip Kapadokya bölgesinde, kültür ve tarih değerleri ile
bezenen yer altı kentlerinin gerçek anlamda önemli bir destinasyon alanı olduğuna inandıklarını belirten Durmaz, "Kapadokya bölgesinde gerek ilçe ve gerekse belde ve köylerde bilinen 200'e yakın yeraltı kent yerleşiminin bulunduğu tahmin ediliyor. Bölgedeki bu kapsamlı bilimsel araştırmaların etkin bir şekilde yapılması ile bu sayının belki de artabileceğini tahmin ediyorum. Sadece Derinkuyu ilçe merkezinin dörtde üçlük bir bölümünün yeraltı kenti olduğunu ifade edersek, bölgedeki yeraltı kent yerleşimleri ile ilgili farklı bir bilgiye ulaşabiliriz. Çünkü gerek Hititler döneminde normal bir yaşam alanı ve gerekse bölgeye ilk yerleşen Hristiyan topluluğunun yerleşmesi ile büyük bir sığınma ve toplu yaşam merkezi olarak tarihteki yerini alan yeraltı kentleri, günümüz de bile tam ve net olarak belirlenemeyen ilginç yapısıyla bölge turizmimizin en göz alıcı mekanlarından birisi olabilir. Zaten Kapadokya bölgesini ziyaret eden turistler, mutlak surette yeraltı kentlerinden birini gezmeden Kapadokya bölgesinden ayrılmıyor. Turizmde böylesine ana atardamar niteliği kazanan yeraltı kent yerleşimlerini daha düzeyli ve gerçekçi bir tanıtım çalışmalarıyla turizmde en önemli destinasyon merkezlerinden biri haline getirebiliriz" dedi.

GİZEMLİ YAPILAR
Durmaz, "Yeraltı oyum tekniğinin yanı sıra, iç mekanlarda oluşturulan birimler ile ilk çağın dünya ölçeğinde günümüze kadar ciddi bir tahribat geçirmeden gelebilen ender yapılarından biri olan yer altı yerleşimleri, büyüklüklerine göre l0 bin ile 30 bin arasında insanların düşman saldırıları endişesi için 2-6 ay arasında yaşayabileceği mekanlar olarak bilinmekte. Bu denli gizemli yapısıyla ziyaret eden her turisti hayran bırakan yeraltı kentlerinin ziyarete açık hale getirilenlerini sayısal anlamda artırıp, diğer yandan bu yer altı kentleri bir destinasyon merkezi haline dönüştürülebilir. Bu konuda tanıtımın etkin bir rol oynayacağına inanıyorum. Bu konuda Kültür ve Turizm Bakanlığı ve özel sektör, bu yönde ciddi bir çalışmanın içerisine girebilirse hem bölgeye gelen turist sayısında ciddi bir artış ve hem de gelir düzeyinde de önemli rakamları yakalayabileceğimize inanıyoruz" diye konuştu.

Kapadokya bölgesinde bugüne kadar Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Kaymaklı, Derinkuyu, Tatlarin ve Özkonak yer altı kentleri de yerli ve yabancı turistlerin ziyaretine açık tutuluyor.

alıntıdır
sevgiler