Fizyonomi İlmi-Fiziğinize Göre Karakteriniz
buna fizyonumi ilmide deniliyor sevgili lahutiye ailesi arkadaşlarım,yaratılıştaki fiziki özelliklerinize karaterinizi analiz eden bu güzel çalışmayı sizlere sunuyorum;
SAÇLARINIZ: Siyah saç: Faaliyete, hatımazlığa. Gayet ince ve kara saç: Hassas bir vücuda sıhhati muhakemeye. Gayet koyu siyah saç: Kıskançlığa. Koyu kestane renkli saç: Uyuşulması kolay bir tabiata, sadakata. Bulanık saç: Hafif meşrepliğe, sebatsızlığa, hercailiğe. Soluk ve yıkanmış gibi görünen siyah ve san saçlar: Ruhen ve cismen zafiyete, alaycılığa. Uzun düz, san ve ince saçlar: Azimsizliğe. Sarı saç: Kibir ve gurura, gazab ve hiddete, entrikacılığa. Açık san saç: Hülyaperestliğe. Altın sansı saç: Mülayim bir tabiata, korkaklığa. İnce saç: Hassas bir kalbe. Sert saç: Sert ve inatçı bir tabiata. Yumuşak saç: Yılışıklığa, cesaretsizliğe. Erkeklerde uzun ve seyrek saç: İyi yiyip içerek bedenine iyi bakmaya ve rahatım her şeye tercih eden bir mizaca. Çok ve sert saç: Otoriter ve sert bir tabiata. Dik ve sert saç: Azamete. Çok ve sık saç: Bir şeyi geç kavramaya. Çok kıvırcık saç: Koyun gibi muti olmaya. Kıvırcıklan büyük olan saçlar: İnada. Gayri muntazam sağa ve sola yatabilen saçlar: Sebatsız ve hercai bir mizaca. Dökülmemiş * ve seyrek saçlar: Zihin meşguliyetinin çokluğuna, sahibinin ilim erbabından olmadığına göre, bedeni bir rahatsızlığa maddî zevklere fazla düşkünlüğe. Saçlar hakkında yazılmış olan şeyler ancak orijinal saçlar içindir BAŞ: Büyük, her tarafı muntazam şekilde yuvarlak bir baş: Tedbir ve ihtiyata, sır saklamaya, sebat ve hayır severi iğe. Uzun ve sivri bir baş: Şirretliğe, hasede.İri baş ve geniş çehre: Şiddetkâr olmaya, nezaketten mahrumiyete. öne doğru eğik baş: Hassa-i temyize, iyiyi kötüden ayırabilmeye. Kafanın arka tarafının yüksekliği: Çocuklara karşı kesreti şefkate, rikkat-i kalbe. Yüksek kafatası: Zeka ve sürati intikale, her şeyi çabuk kavramaya. Yassı kafa tası: Lakaydiye, keder ve gam taşımamaya. Üstü geniş ve büyük kafa tası: İntizama. Tepesi yamru yumru kafa taşı: Vesvese ve evhama, emrazı dimağıyye ile maluliyyete. Kafanın arkasının basık olması: Meyli sirkate. Küçük baş: Za’fi akle, hafifliğe, sır saklamamaya. Mutedil baş: Akıl ve zekanın itidaline. Mutedil büyük baş: Akıl ve zekanın çokluğuna. Yanlardan basık baş: Dar canlı olmaya ve çabuk kızmaya. BOY: Uzun boy: Hamakat ve sade dilliliğe. Noksaniyyeti akla. Orta boy: Alelekser iyi ahlaka, saffet ve nezaheti kalbe, itidali hale. Kısa boy: Zekavctc, hilekarlığa, fitneye ve fitnekârlığa, menfaatperestliğe. Erkeklerde kısa boy: Müfrit cinsi mizaca alamettir. Ancak baş küçük, omuz ve kalçalar dar olursa, cinsî kifayetsizlik ifade eder. Kadınlarda kısa boy: Alelekser kavgacılığa, küstahlığa, atılganlığa, cinsî duygularının azlığına, şeker, albümin, kalp ve nüzul hastalıklarına şişmanlığa istidada delalet eder. Kadınlarda uzun boy: Cinsî mizaçlarının noksanlığına işarettir. ALIN: Geniş bir alın: Mütefekkir ve hasislerde ve mütekidlerde bulunur. Alnın üst kısmının kabarık olması: Kuvve-i hafızaya, orta kısmının kabarık olması: Kuvve-i muhakemeye, alt kısmının kabarık olması: Sürat-i intikale, becerikliğe, meslek ve sanatta ihtisasa. Arzen geniş bir alın: Kerem ve sahavete, çabuk kızan bir tabiata. Gayet ufak bir alın: Akıl noksanlığına. Yumru ve yüksek bir alın: Emanete, zekaya, anlayışlı olmaya. Yassı ve düz bir alın: Fena bir tabiata, sık sık hastalığa tutulmaya. Mutedil bir alın: Akl-ı selim ve itidali ef ale. Arzen ve tulen geniş bir alın: Anlayış ve kavrayış kabiliyetinin çokluğuna. Ortası çukurlaşmış bir alın: Tamahkârlığa, kendini beğenmişliğe. Dar ve basık bir alın: İnada, düşünmemezliğe. Dar, alçak ve çıkıntılı bir alın: Ulu orta atılganlığa. Tûlen uzun bir çukuru olan bir alın: Fena ahlaka, fikir noksanlığına. Gayet uzun gayet düz bir alın: Vesveseli olmaya, müşkülpesentliğe, kindarlığa. Mücella gayet açık ve üst tarafına doğru yuvarlak bir şekil alanlar: Dehaya, iyilikseverliğe. Dar ve sert bir alın: Azim ve metanete, Şakulî ve üstü çıkıntılı bir alın: Uzak görüşlüğe, ciddiyete, terbiyeli olmaya. Haddinden ziyade büyük ve gayri mütenasip bir alın: İzansızlığa, kalın kafalılığa. Arkaya mütemayil bir alın: Hayal kurmaya ve hayvanı hislere düşkünlüğe. Daima buruşuk bir alın: İlim adamlarında, kemale, çok düşünür bir mizaca. Etli bir alın: Cesaret ve hiddet-i mizaca. Arızalı ve kabarık alınlar: Hilekarlığa, dessaslığa. Genç yaşta alında hasıl olan ince çizgiler: İnkibaza işarettir. Hem geniş, hem yüksek bir alm: Vasat bir zekaya, sekalete. Alçak ve fazlaca ileri taşmış bir alın: Şahsî teşebbüsten mahrum insanlardan olur. KAşLAR: Koyu siyah kaş: Ekseriya iyi ahlaka. Sık kaş: İyilikseverliğe, cimriliğe. Ufkî, dolgun, düz ve inhinası az olan kaşlar: Halim bir tabiata, hoş görürlüğe, soğuk kanlılığa. Yumuşak ve seyrek kaş: Hayalperestliğe. İnce kaş: Zaafı kalbe, kibir ve gurura. Ufkî, kalın ve birbirinden iyice ayrılmış kaşlar: Zeka ve metanet-i kalbe. Yay gibi kaşlar: Saffet ve nezaheti kalbe. t Kalın ve gayri muntazam kaşlar: Şiddet ve öfkeli bir tabiata, kötü huy ve ahlaka, gam ve kederli geçecek bir ömre. Sık ve yumuşak kaşlar: Akl-ı selime, kuvvetli bir muhakemeye, terbiyeli bir seciyeye. Mutedil, mukavves, yay gibi eğri ve telleri kalın olan kaşlar: Cömertliğe, el açıklığına, son derece iyi ahlaklığa, edep ve hayaya, iyilikseverliğe, akraba canlılığına. Düz çizgi şeklinde olan bir kaş köşelere doğru eğilirse: Saffeti kalp ve hüsnü ahlaka. Gözlere çok yakın olan kaşlar: Çok anlayışlı ve kavrayışlı bir zekaya. Az mutedil surette arası açık olan kaşlar: Doğruluk ve emanete. « Kısa ve birbirine karışmış kaşlar: Sır saklamaya, hafızasının kuvvetli olduğuna. Birbirinden uzak olup alnı iki kısma ayıran kaşlar: Zekanın azlığına. Çatık kaş: Her şeyi kalbinden geçirip zahiren ahmak gibi görünmeye, kıskançlığa, bazı kimselerde hiddet ve şiddete. Kaşların ortasından nihayete doğru eksikliği: Merhametsizliğe, korkaklığa, kendisinden zayıf olana cevr ve zulmeder olmaya. Sert ve dik kaşlar: Mertliğe ve cesarete. Arzen uzun kaş: Münafıklığa, memmamlığa, koğuculuğa. Uçları aşağı doğru eğilmiş kaşlar: Zaafı kalbe. Ucu sivri kaş: Mürailiğe nifaka. Uçlan yukarı kalkık kaşlar: Hafif meşrepliğe, zaafı kalbe. Sol kaşın başında şâkulî bir hat: Ateşli bir tabiata, çabuk kızarlığa. Sağ kaşın mebdeinde şâkulî bir hat: Havai meşrepliğe, içki, zevk, eğlence ve şarkıdan hoşlanan bir tabiata, hercailiğe. Sol kaşın başında sağa doğru 45 derece meyilli bir hat: Safdilliliğe, çabuk kanarlığa. Sağ kaşın mebdeinde sola doğru 45 derece meyilli bir hat: Bağ, bahçe ve hayvanat yetiştirmek zevk ve merakına, ziraatçiliğe. Gözün üstünü örtecek kadar göze yakın olan kaşlar: Sahibinin ilim ve irfanına. Kaşları hilal gibi ince olanlar: Hassas ve ince ruhlu insanlarda bulunur. GÖZ KAPAKLARI: Kemerli göz kapağı: Büyüklük taslayan bir tabiata, gözün üst kapağının mesafeli ve açık olması: Sahibinin edepsiz, hayasız, arsız ve oburluğuna. Gözün alt kapağının hafif şiş olması: Bazı kimselerde erken kalkmaya, bazı kimselerde gulamparalığa, bazı kimselerde albumin veya diğer bazı hastalıklara. Kısa göz kapakları: İhtirasa, cimriliğe. GÖZLER: Büyük gözler: Zarafeti tabii ve meşrebe, karaciğerin zaafına. Mutedil gözler: Sevimliliğe, hayırseverliğe. Küçük gözler: Hiffeti tabii ve meşrebe. Siyah gözler: Hayıra, söz dinler bir tabiata. Elâ gözler: Hilm ve ciddiyete, sabıra, edep ve terbiyeye, sıdk ve sadakata, haya ve sehavete. Kumral gözler: Şecaat ve cesarete. Gayet açık ela göz: Fikirdeki nezaket ve inceliğe, şetareti taba. Mavi göz: Şekavete, hissizliğe, merhametsizliğe, lakaydiye. Yeşil gözler: Melanet ve yezidliğe, şekaveti ezeliyeye. Gayet açık mavi gözler: Sanata meyyal bir tabiata, hayalperestliğe, çabuk kanarlığa. Parlak gözler: Zekavete. Güzel, gayet iri, parlak gözler: Zeka ve istidada, edep ve terbiyeye. Gayet iri ve şeffaf gözler: Müvesvislik ve hırçınlığa, hasede. Küçük ve keskin gözler: Faaliyet ve şiddete, hodgamlığa. Güler gözler: Fevkalade hayırlığa. Bebeği gülen gözler: Oynaklığa. Baygın göz: Kalp ve yürek hırsızlığına Süzgün bakışlı gözler: Zekavete ve şehvete. Yuvarlak gözler: Zaafı kalp ve dimağa. Çukur gözler: Taazzum ve tekebbüre. İçine gömülmüş gözler: İnat ve sebata. Yumru gözler: Fevkalade hasut olmaya. Noktalı gözler: Müessir olup, çok isabet etmesine. Tek göz: Muzur ve fitnekâr olmaya, hasede. Şaşı göz: Uğursuzluğa, eli eğriliğe. Kırpık gözler: Uğursuzluğa. Fırlak gözler: Cinnete, müsrifliğe, inada, ihtirasatı hayvaniyyeye. İri açılmış ve dışarı flrlamış müphem ve müzlim görünen gözler. İnada, bozdow hastalığına. Yere bakan gözler: Yürek yakıcılığa. Sabit bakışlı gözler: İnada, hasede, fenalığa. Aşağı bakan ve dalgın olan gözler: Hayalperestliğe. Kırmızı ve kanlı gözler: Hiddet ve şiddete. Yukarı bakan gözler: Müstehzi bir tabiata. Sönük gözler: Korkaklığa. Yan kapalı, karanlık görünüşlü gözler: Hüzün ve kedere. Gözün karasının büyük olması: Cesarete. Alt kısmı ziyadesiyle çukur ve gölgeli gözler: Genç erkeklerde istimnaya, genç kızlarda istihşaya delalet eder. Uykusuz ve kederli geçen gecelere de işarettir. KİRPİKLER: Gayet muntazam ve düzgün dizili kirpikler: İyi ahlaka, iyilikseverliğe akıl ve zekaya ve anlayışa. Sert ve gayri muntazam kirpikler: Ekseriya asabî ve hiddetli insanlarda bulunur. KULAKLAR: Büyük kulaklar: Cehalet ve tenperverliğe. Mutedil kulaklar: Doğruluğa, metaneti taba. Küçük kulaklar: Mal ve esrar sarikliğine, hassas bir ruha. Muntazam ve iyice kıvrılmış kulaklar: Büyük bir zekaya sağlam bir muhakemeye. Kenarlan gayri muntazam kulaklar: Düşünce ve muhakeme azlığına. Muntazam surette kıvnlmış ve iyi çizilmiş, pembe renkli kulaklar: Şahsın haline nazaran hitabet ve belagata olan istidadına. Büyük yassı, ince, kıvnmsız kulaklar: Zeka noksanlığına, kabalığa, cimriliğe. Gayri muntazam şekilli, rengi * soluk kulaklar: Orta bir sıhhate, vasattan aşağı bir zekaya. Kıvnmsız ve son derece yassı kulaklar: Herkesin fenalığından zevk alan bir tabiata, iktidarsızlığa, fikirsizliğe. Etrafı gayri muntazam yuvarlak kulaklar: Beceriksizliğe, akıl azlığına. Kabank gibi duran kulaklar: Düşüncesizliğe, kulağın ucunun kıvrık olması oburluğa, kabalığa, çok açık olan kulaklar: Musikî meylanına. İnce ve muntazam kıvrığı olan yuvarlak ve dolgun kulaklar: Orta bir zekaya işarettir. Küçük, çok pembe, kıvnmı ziyade ve kafa kemiklerinden hafifçe ayrılmış olan kulaklara, sahip kadınlar: Vefasız, şeytan gibi zeki ve hilekar olurlar. Kafatasından çok ayrılmış kulaklar: Gevezeliğe, hilekarlığa, desise ve hıyanete, sadakatsızlığa. Kulak memesinin bitişik olması: Nemmamlığa... Toparlak ve etli kulaklar: Adiliğe. Kulağın yüksekliği: Lakaytlığa, hayasızlığa* Uzun, etli kulaklar: Tembelliğe, kibir ve gurura, küstahlığa. BURUN: Büyük burun: Vesvese ve evhama, korkaklığa. Kısa burun: Çok korkaklığa. Uzun burun: Az anlayışlı olmaya, ihtiyatkarlığa, iyilikseverliğe. Burun ucunun ağza yakın olması: inat ve İsrara. Ufak, güzel ve muntazam bir burun: İyi ahlaka» sürati intikale, orta bir hayat yaşamaya. Yassı ve geniş bir burun: Fartı şehvet, kesreti cimaa. Gayet yassı ve geniş bir burun: Son derece şiddetli ve isyankar bir tabiata. Gayet iri ve etli burun: Aç gözlülüğe, hilkaten dilenciliğe, oburluğa. Burun kemiğinin ortasındaki kabarıklık: Dirayet ve zekavete, vicdana. Burun ile alın arasında bir basıklığın yokluğu: Seciyesizliğe, cibilliyetsizliğe. Gaga burun: Fena huy ve ahlaka, lafazanlığa, cimriliğe, faaliyete* Burun ucunun irilik ve yuvarlaklığı: İyi ahlaka* Burun ucunun iri, kırmızımtrak ve topaklığı: Ayyaşlığa, sefahate, eğlenceye düşkünlüğe. Kırmızı burun: İnatçılığa, budalalığa, kabalığa. Basık burun: Ekseriyetle az zekaya. Ucu tamamen yuvarlak burun: Saffeti kalbe, iyilikseverliğe. Ucu hafifçe yassı ve yarım dörtköşe olan burun: Büyük bir zeka ve icat kabiliyetine. Ucu yukarı kalkık burun: Boşkafalılığa, hayalperestliğe, gurur ve hasede, bu cins burunların delikleri geniş olursa son derece zihinsizlığe, arzen dar burun itimatsızlığa, şüpheciliğe. Bir ucundan diğer ucuna sivri görünen burun: Maharete, hilekarlığa, ince fikre. Burnun gözler hizasından ziyade basıklığı: Zaafa, gevşekliğe. Kadınlarda burun kanatlarının açık olması: Velût bir mizaca, zarafeti hisse, bazen kahırlı bir hayata. Gayet iri burun delikleri: Şehvete düşkünlüğe. Burun deliklerinin darlığı: Şiddeti taba, göğüs hastalıklarına istidada. Burun deliklerinin büyüklüğü: Kibir ve hasede. Burun deliklerinin küçüklüğü: Korkaklığa, ciğerlerin zaafına. Burun deliklerinden birinin hissolunur derecede dar olması: Müdekkik olmaya, hiffeti mizaca. Kolaylıkla açılıp kapanan burun delikleri: Şehvetperestliğe. |
emegine saglik kurabiyem..........................
|
Tüm Zamanlar GMT +2 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 00:03. |
Powered by vBulletin® Version kapalı
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.