Dilek Duası  

Go Back   Dilek Duası > DİNİMİZ İSLAM > Kur'an-ı Kerim > Ayetler > Konulara Göre Ayetler

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
En Etkili Dilek Duası Bu dilekduasi Hacet Duaları Ve İstek Duaları 10 10-05-13 00:50
Dilek Yöntemi Vetala Hacet Duaları Ve İstek Duaları 4 16-10-12 00:37
Yoga Yapılırken Nelere Dikkat Edilmeli Bakalım nurcann Yoga Ve Meditasyon Konuları 5 10-12-11 02:37
Dilek Ve Hacet Duası dilekduasi Hacet Duaları Ve İstek Duaları 5 10-12-11 01:10

Yeni Konu aç Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 01-12-11, 00:59   #1 (permalink)
doguasya
ziyaretçi
 
Mesajlar: n/a
Konular: 6
Standart Dikkat-Dil-Dilek

Dikkat-Dil-Dilek

DİKKAT

Yoksa sizden önce gelip-geçenlerin hali başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız Onlara öyle bir yoksulluk, öyle dayanılmaz bir zorluk çattı ve öylesine sarsıldılar ki, sonunda elçi, beraberindeki mü´minlerle; "Allah´ın yardımı ne zaman " diyordu. Dikkat edin. Şüphesiz Allah´ın yardımı pek yakındır. (2/214)

Dikkatli olun; göklerde ve yerde olanların hepsi Allah´ındır. O, üzerinde bulunduğunuz şeyi elbette bilir. Ve O´na döndürülecekleri gün, yaptıklarını kendilerine haber verecektir. Allah, her şeyi bilendir. (24/64)

Dikkat edin; gerçekten onlar, düzdükleri yalanlardan dolayı derler ki: (37/151)

Dikkatli olun; gerçekten onlar, Rablerine kavuşmaktan yana derin bir kuşku içindedirler. Dikkatli olun; gerçekten O, her şeyi sarıp-kuşatandır. (41/54)

Onların tümünü Allah´ın dirilteceği gün, sizlere yemin ettikleri gibi O´na da yemin edeceklerdir ve kendilerinin bir şey üzerine olduklarını sanacaklardır. Dikkat edin; gerçekten onlar, yalan söyleyenlerin ta kendileridir. (58/18)

Şeytan onları sarıp-kuşatmıştır; böylelikle onlara Allah´ın zikrini unutturmuştur. İşte onlar, şeytanın fırkasıdır. Dikkat edin; şüphesiz şeytanın fırkası, hüsrana uğrayanların ta kendileridir. (58/19)

Allah´a ve ahiret gününe iman eden hiç bir kavim (topluluk) bulamazsın ki, Allah´a ve elçisine başkaldıran kimselerle bir sevgi (ve dostluk) bağı kurmuş olsunlar; bunlar, ister babaları, ister çocukları, ister kardeşleri, isterse kendi aşiretleri (soyları) olsun. Onlar, öyle kimselerdir ki, (Allah) kalplerine imanı yazmış ve onları kendinden bir ruh ile desteklemiştir. Onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır; orda süresiz olarak kalacaklardır. Allah, onlardan razı olmuş, onlar da O´ndan razı olmuşlardır. İşte onlar, Allah´ın fırkasıdır. Dikkat edin; şüphesiz Allah´ın fırkası olanlar, felah (umutlarını gerçekleştirip kurtuluş) bulanların ta kendileridir. (58/22)

Allah´ın elçisi onlara dedi ki: "Allah´ın (deneme için size gönderdiği) devesine ve onun su içme-sırasına dikkat edin." (91/13)

DİL

Onlardan öyleleri vardır ki, dillerini kitaba doğru eğip bükerler, siz onu (bu okur göründüklerini) kitaptan sanasınız diye. Oysa o kitaptan değildir. "Bu Allah katındandır" derler. Oysa o, Allah katından değildir. Kendileri de bildikleri halde Allah´a karşı (böyle) yalan söylerler. (3/78)

Kimi yahudiler, kelimeleri ´konuldukları yerlerden´ saptırırlar ve dillerini eğip bükerek ve dine bir kin ve hınç besleyerek: "Dinledik ve karşı geldik. İşit, -işitmez olası- ve ´Raina´ bizi güt, bize bak" derler. Eğer onlar: "İşittik ve itaat ettik, sen de işit ve ´Bizi gözet´ deselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı ve daha doğru olurdu. Fakat Allah, onları küfürleri dolayısıyla lanetlemiştir. Böylece onlar, az bir bölümü dışında, inanmazlar. (4/46)

(Lut onlara) "Bunlar benim konuğumdur, beni utandırıp-dillere düşürmeyin" dedi. (15/68)

Onlar, Allah´a, hoşlarına gitmeyen şeyleri uygun görürler, dilleri de yalan olarak en güzel olanın ´kendilerinin olduğunu´ düzmektedir. Hiç şüphesiz ateş onlar içindir ve hiç şüphesiz onlar, (cehennemde) öncülerdir. (16/62)

Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla şuna helal, buna haram demeyin. Çünkü Allah´a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Şüphesiz Allah´a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa ermezler. (16/116)

O durumda siz onu (iftirayı) dillerinizle aktardınız ve hakkında bilginiz olmayan şeyi ağızlarınızla söylediniz ve bunu kolay sandınız; oysa o Allah katında çok büyük (bir suç)tür. (24/15)

O gün, kendi dilleri, elleri ve ayakları aleyhlerinde yaptıklarına dair şahitlikte bulunacaklardır. (24/24)

Apaçık Arapça bir dille. (26/195)

Göklerin ve yerin yaratılması ile dillerinizin ve renklerinizin ayrı olması, O´nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda, alimler için gerçekten ayetler vardır. (30/22)

(Geldiklerinde de) Size karşı ´cimri ve bencildirler.´ Şayet korku gelecek olsa, ölümden dolayı üstüne baygınlık çökmüş kimseler gibi gözleri dönerek sana bakmakta olduklarını görürsün. Korku gidince, hayra karşı oldukça düşkünlük göstererek sizi keskin dilleriyle (eleştirip inciterek) karşılarlar. İşte onlar iman etmemişlerdir; böylece Allah onların yaptıklarını boşa çıkarmıştır. Bu Allah´a göre pek kolaydır. (33/19)

Bedevilerden geride bırakılanlar, sana diyecekler ki: "Bizi mallarımız ve ailelerimiz meşgul etti. Bundan dolayı bizim için mağfiret dile." Onlar, kalplerinde olmayan şeyi dilleriyle söylüyorlar. De ki: "Şimdi Allah, size bir zarar isteyecek ya da bir yarar dileyecek olsa, sizin için Allah´a karşı kim herhangi bir şeyle güç yetirebilir Hayır, Allah yaptıklarınızı haber alandır." (48/11)

Eğer sizi ele geçirecek olurlarsa, size düşman kesilirler, ellerini ve dillerini kötülükle size uzatırlar. Onlar sizin inkar etmenizi içten arzu etmişlerdir. (60/2)

DİLEK

Ey insanlar sizi tek bir nefisten yaratan, ondan eşini yaratan ve her ikisinden birçok erkek ve kadın türetip-yayan Rabbinizden korkup-sakının. Ve (yine) kendisiyle, birbirinizle dilekleştiğiniz Allah´tan ve akrabalık (bağlarını koparmak)tan sakının. Şüphesiz Allah, sizin üzerinizde gözeticidir. (4/1)

Bedevilerden öyleleri de vardır ki, onlar Allah´a ve ahiret gününe iman eder ve infak ettiğini Allah katında bir yakınlaşmaya ve elçinin dua ve bağışlama dileklerine (bir yol) sayar. Haberiniz olsun, bu gerçekten onlar için bir yakınlaşmadır. Allah da onları kendi rahmetine sokacaktır. Şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. (9/99)

Her ümmetten bir şahid göndereceğimiz gün; (artık ondan) sonra ne inkâr edenlere (özür dilemeleri için) izin verilecek, ne (Allah´tan) hoşnutluk dilekleri kabul edilecek. (16/84)

Biz senden önce hiçbir Resul ve Nebi göndermiş olmayalım ki, o bir dilekte bulunduğu zaman, şeytan, onun dilediğine (bir kuşku veya sapma unsuru) katıp bırakmış olmasın. Ama Allah, şeytanın katıp-bırakmalarını giderir, sonra kendi ayetlerini sağlamlaştırıp-pekiştirir. Allah, gerçekten bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. (22/52)

Artık o gün, zulmedenlerin ne mazeretleri bir yarar sağlayacak, ne (Allah´tan) hoşnutluk dilekleri kabul edilecektir. (30/57)

Bunun nedeni şudur: Çünkü siz Allah´ın ayetlerini alay konusu edindiniz; dünya hayatı da sizi aldattı." Böylece ne ordan (ateşten) çıkarılırlar, ne (Allah´tan) hoşnutluk dilekleri kabul edilir. (45/35)

Yoksa insana ´her arzu edip dilekte bulunduğu´ şey mi var (53/24)
  Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +2 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 14:39.


Powered by vBulletin® Version kapalı
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, yasaya aykırı yada telif hakkı içeren paylaşımları iletişim bölümünden bizlere bildirebilirsiniz