Ellerimde badem çiçekleri sana uyanıyorum.Gün sana uyanıyor,Güneş sana sarı ve kırmızı tonlarıyla yeni bir hayata uyanır gibi sana uyanıyorum.Yüreğimde kıpkırmızı elmalar beliriyor.Dağ karartıları,güneş emmiş sulardan geçiyorum.Nerede uyusam?Neye uyusam?Ama en sonunda sana uyanıyorum,yüreğime yumuşaklık çöküyor.Şefkat.Çocuklaşıyorum.Çocuk ellerle sana uyanıyorum.Bilmem kaç bin yıllık topraktan bilmem kaç bin savaştan geçerek.Ateşte yakılmış,kireç kuyularından geçilmiş,cüzamdan ve veremden geçerek hani bir at gibi koşarak,terleyerek koca bir ormanın serinliğinde sana uyanıyorum.......................
|