Dilek Duası

Dilek Duası (https://www.dilekduasi.com/)
-   Tasavvuf (https://www.dilekduasi.com/tasavvuf/)
-   -   Feleğe Sitem Ederiz de Nedir Felek? (https://www.dilekduasi.com/tasavvuf/4984-felege-sitem-ederiz-de-nedir-felek.html)

zeinarda 17-10-12 17:48

Feleğe Sitem Ederiz de Nedir Felek?
 
“Nedir Bu Feleğin Bizlerden Çektiği.......

Feleğin ağzı-dili olsa insanoğluna çok şey söyleyeceğine eminim...Çünkü bizler her bir kötü durumda topu feleğe atarız...Kötülüğün sorumlusu olarak feleği görürüz, her seferinde feleğe sitemler yağdırırız....

Peki, nedir bu felek? Feleğin ne olduğunu anlatmadan önce edebiyatımızda başka bir deyişle İslam düşünce sisteminde varlıkların bileşenini açıklamakta yarar var.

zeinarda 17-10-12 17:50

Yaşadığımız evren İslam düşüncesinde, ulvî ve suflî olmak üzere iki kısma ayrılmaktadır.





Ulvî varlıklar 9 kat felekten meydana gelmektedir. Bunları sıralayacak olursak;


1- Fekakü’l Kamer (Ay)
2- Fekakü’l Utanit (Merkür)
3- Fekakü’z Zühre ( Venüs)
4- Fekakü’ş Şams (Güneş)
5- Fekakü’l Mirrîh (Mars)
6- Fekakü’l Zuhal (Saturn)
7- Fekakü’l Müşteri (Jüpiter)
8- Fekakü’l Burûc (Burçlar)
9- Fekakü’l Atlas

Olmak üzere ulvî varlıklar 9 felekten oluşur.

Suflî varlıkları da sıralayacak olursak; toprak, hava, ateş, sudur. Konumuz felek olduğu için bu anasır-ı erbaa’ya değinmek istemiyorum.

zeinarda 17-10-12 17:51

Felek dedik, nedir bu felek. Felek insanların gözünde bir saltanat sarayı gibi düşünülmüştür. Bu sarayda birçok unsur bulunmaktadır. Bu unsurlar 9 felekten müterettibtir.



Bu tertibin sıralaması ise şöyledir. 4. Felekte bulunan Güneş bu sarayın sultanıdır. Ay bu sarayda vezirdir. Utarit kâtib, Zühre çalgıcı ve oyuncu(rakkâse), Mirrih asker başı, Müşteri kadı, Zuhal ise hazinedârıdır.

Bu kısa bilginin ardından feleğin şiirlerimizde nasıl kullanıldığından iki kelam edelim. Şairler, her zaman kötü bir durumla karşılaşsa feleğe çatarlar. Bunun sebebi bana göre kader ve kaza inancımızdan kaynaklanmaktadır. Çünkü bizim- Müslümanların- düşünce sisteminde hayırın da şerrin de Allah’tan geldiğine inanılır. Bu durumda insanlar şerr bir durum gördüklerinde bunun sebebi ilahi bir olaya bağlarlar ama bu şerr olayın ardından Allah’a sitem edemezler.


Çünkü kader ve kaza imanın gereğidir. Sorgulanamaz. Şairler de şiirlerinde Allah’a sitem edemeyecekleri için alırlar kalemi ellerine başlarlar feleği siteme… Çünkü Allah’a karşı yapılamayan sitemde felek şairler için bir kaçış noktası, hınç alınacak bir durum olarak görülmüştür. Felek şairler için kötülüklerin anası, şerrlerin kaynağı, kanlı bir yer olarak görülmüştür.

zeinarda 17-10-12 17:54

Sevgili aşka karşılık göstermez bunun sebebi uğursuz felektir. Aşk için geçen uykusuz gecelerin sebebi felektir. Hayatta başarısızlık yakasını bırakmaz bunun sebebi felektir. Mutsuz geçen günlerin sebebi yine felektir vs.
Bu bir gelenek halinde günümüze kadar devam etmiş, şair ve yazarlarca felek bir sitemgâh olarak kullanılagelmiştir.





Kültürümüzde, mecazi bir kavram olan “felek”e birbiriyle ilgili veya ilgisiz farklı alanlarda, farklı anlamlar yüklenmiştir. Gök, gökyüzü, sema, dünya, âlem, talih, kader, baht, şans, zamane, devran, her gezegene mahsus gök tabakası vs. gibi anlamlar taşıyan felek halk edebiyatı alanında da önemli bir yere sahiptir.


Türk halk edebiyatı alanında ifade edilen “felek” anlayışı, diğer alanlardan biraz farklıdır. Felek, tasavvufta,divan şiirinde; gökyüzü, daha çok yedi veya dokuz kat olan gökyüzünün iç içe girmiş bir çanak veya kâse gibi tasavvur edilmesi iken (çadır, kubbe, dam, kümbet, kale, tas, hokka, şişe, yedi deniz, yedi başlı ejder, değirmen, dolap, fırın, siper, keman, cevşen, miğfer, abdal, hokkabaz, seyyareler vs.) halk edebiyatında; dünya, kader, zaman, gökyüzü, Allah, kaderi belirleyen bir İlah gibi algılanmıştır.

Bazı metinlerde; olağanüstü güçleri olan yaşlı bir adam veya acuze olarak tasavvur edilen felek, elinde bulunan çarkı çevirerek, insanların kaderini belirlerken bazen de insanlara –özellikle âşık ve şairlere- elinden gelen her türlü kötülüğü yapan, sevdiğinden ayıran, gurbet ellere savuran, öç alan, onlarla savaşan bir zalim, can almaya talip bir Azrail’dir.


Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Bunlardan her biri belli bir felekte yüzmeye (akıp gitmeye) devâm ederler. (Yâsîn sûresi: 40)

SUMASALI 19-10-12 13:32

Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Bunlardan her biri belli bir felekte yüzmeye (akıp gitmeye) devâm ederler. (Yâsîn sûresi: 40)

cok guseldı elıne yuregıne saglık...

zeinarda 20-10-12 14:32

Sen de sağol;Sumisali......


Tüm Zamanlar GMT +2 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 06:58.

Powered by vBulletin® Version kapalı
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.