Konu
:
Gerçek Aşkı Arayanlar Buraya
Tekil Mesaj gösterimi
02-11-11, 13:57
#
1
(
permalink
)
zafer
AKTİF ÜYE
Üyelik tarihi: 01-11-11
Mesajlar: 259
Konular: 58
Gerçek Aşkı Arayanlar Buraya
Gerçek Aşkı Arayanlar Buraya
Medine'nin kadınları hem güleryüzlü
hem de güzeldirler. Ancak Hifa Hatun başka güzeldir ve bambaşka gülümser. Öylesine sıcakkanlı ve öylesine samimidir ki kadınlar onu canları gibi severler. Oğlu
abisi
erkek kardeşi olanlar akraba olmaya kalkar
hatta bazıları beylerine ister. Onu ciddi ciddi sıkıştırır
araya hatırlıları koyup
izdivaç teklif ederler.
Hifa Hatun'un methi hızla yayılır ve çoook uzaklara gider. Bırakın
hekimleri
tüccarları
vezirler
sultanlar sıraya girer. Ancak o Necaşi gibi bir İmparatoru bile reddeder sadece ve sadece Allah'ın rızasını diler.
Ama taliplerin ardı arkası kesilmez. Kimi ayaklarına halılar serer
. Kimi cevahirler döker
. Yüz kızıl tüylü deveyi getirip kapısına bağlayanları mı sorarsınız
yoksa saray anahtarlarını önüne atanları mı?
Hifa Hatun bütün bunlara dönüp bakmaz bile
Efendimizin huzuruna çıkıp "Ey Allah'ın Resûlü" der
"bana cennete götürecek bir şeyler öğretsene." Doğrusu o
Peygamber Efendimiz'in (sallallahu aleyhi ve sellem) 'gündüzleri oruç tut' ya da 'geceleri namaz kıl' gibi bir tavsiyede bulunacağını sanır ama Server-i Kâinat "Önce evlenmen lâzım" buyururlar "zira bununla dininin yarısını emniyete alırsın!" Hifa
büyük bir teslimiyetle boynunu büker ve "siz kimi münasip görürseniz ben ona razıyım" der.
Mâlum
o sıradan bir hanım değildir ve onu nikahına alacak erkeğin de "özel" olması gerekir. Lâkin Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) ne kimseye ümid verir
ne de kimsenin ümidini kırar. Her zamanki gibi basit ve pratik bir çare bulur "yarın sabah mescide ilk gelenle evlen" buyururlar. Bu teklifi herkesin hoşuna gider
talipler erken kalkmak için tedbirler düşünür
kendilerince hazırlık yaparlar.
Bu haberi elbette Hazret-i Suheyb de duyar ama dikkate almaz. Zira o fakir ve kimsesiz biridir. Evi yurdu yoktur ve karnını zor doyurur. Kah ağaç altlarına uzanır
kâh mescid gölgelerine kıvrılır. Uzun boyuna rağmen o kadar zayıftır ki
rüzgar sert esse ayaklarını yerden kaldırır.
Ama bakın şu işe ki o gece Allahü teâlâ bütün sahabelere derin bir uyku verir
Hifa Hatun'un talipleri gözlerine çöken ağırlığa yenilirler. Resulullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) her zamanki gibi imsak sökerken mescide gelir ve büyük bir merakla talihli sahabeyi bekler.
Nitekim mescidin eşiğinde bir gölge uzar ve Süheyb içeri girer.
Resulullah Efendimiz namazdan sonra Hifa Hatunu çağırtıp neticeyi bildirir. Hazret-i Hifa büyük bir teslimiyetle kabul eder.
Efendimiz güzel bir hutbe okur ve nikah akidlerini yaparlar. Sonra şanslı sahabeye döner "Ey Süheyb" buyururlar
"şimdi hanımına bir hediye al ve tut elinden evine götür."Suheyb Radıyallahu anh ellerini çaresizlikle iki yana açar. "İyi ama" diye mırıldanır
"benim ne bir dirhem gümüşüm
ne de sığınacak evim var."
Hifa Hatun kocasının boynunu büktürmez
ona içinde on bin dirhem gümüş olan süslü bir heybe gönderir ve "filanca yerdeki köşkümü sana hediye ettim" der. Alemlerin Efendisi çok hislenir onlara hayır dualar ederler.
Süheyb
o gün Medine sokaklarında dolanır durur
akşama doğru utana sıkıla konağa sokulur. Kendisi için hazırlanan muhteşem sofradan ya bir
ya iki hurma alır ve "Ya Hifa" der
"biliyorum sen benim için bulunmaz bir nimetsin
ben ise senin için sadece mihnetim. Ben şükretsem gerek
sen sabretsen gerek. İster misin şu geceyi taat ve ibadetle geçirelim zira Efendimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem) "Cennette yüksek bir çardak vardır. Orada yalnız şükredenlerle sabredenler otururlar." buyurdular.
Ve öyle de yaparlar. Seccadelerini gözyaşları ile ıslatır
kalplerini zikr ile aydınlatırlar. Cebrail Aleyhisselam olup biteni Resulullah Efendimize anlatır ve onları Allahü teâlânın cenneti ve cemaliyle müjdeler.
Ertesi sabah
namazdan sonra Efendimiz Suheyb'i yanlarına oturtur "Ey Süheyb" buyururlar "geceki halini sen mi anlatırsın ben mi anlatayım?" Süheyb gözlerini kucağına indirir
zor duyulan bir sesle "Allahın Resulü en iyisini bilir" cevabını verir.
Efendimiz onlara "ne mutlu size" gibilerinden bakar
"İkiniz de cennetliksiniz" buyururlar
"
. ve Allahü teâlâyı göreceksiniz!" Süheyb derhal secdeye kapanır ve "Ya Rabbi!" diye yalvarır
"o ki beni mağfiret ettin
günahlara bulaşmadan canımı al!"
Allahü teâlâ bu yanık duayı kabul eder
Suheyb
secdede kalakalır. Mescidde bulunanlar ağlamaklı olurlar. Resulullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) "Size daha şaşılacak bir şey söyliyeyim mi? Şu anda Hifa Hatun da ruhunu Hakka teslim etti" buyururlar.
Namazlarını
yüzü suyu hürmetine yaratıldığımız o yüce Server kıldırır. İkisini yanyana toprağa bırakırlar. Baş uçlarına küçük bir tahta çakar.
-
-
reklam verin...
zafer
Açık Profil bilgileri
zafer - Daha fazla Mesajını bul