Tekil Mesaj gösterimi
Okunmamış 03-03-14, 01:14   #1 (permalink)
Asr
 
Asr - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 30-12-13
Mesajlar: 197
Konular: 75
Asr is on a distinguished road
Standart Yâ Cebrail, Bana Cehennemi Anlat

Yâ Cebrail, Bana Cehennemi Anlat

Taberanî'nin rivayetine göre bir gün Cebrail (A.S) her zamankinden
başka bir saatte
Peygamber'imize (S.A.V) gelir. Peygamber'imiz

(S.A.V) onu karşılayarak;

«Ya Cebrail, niye senin çehreni solgun görüyorum» diye sorar.
Cebrail (A.S): «Eğer ALLAH (C.C) cehennemin körükleri hakkında sana
bilgi vermemi emretmeseydi, gelecek değildim» der.

Peygamber'imiz (S.A.V) ona: «Yâ Cebrail, bana cehennemi anlat» der.
Cebrail (A.S) şöyle cevap verir: «ALLAH (C.C), cehennemin bin yıl
boyunca yakılmasını emretti. Bin yıl yakıldı, sonunda ağardı.
Arkasindan bin yıl daha yanmasını emrettı, sonunda kapkara kesildi.

Simdi o kapkaradır, ne kıvılcımı ışık saçar ve ne de yalazı söner.
Seni hak üzere elçi olarak gönderen ALLAH'a (C.C) yemin ederim ki,
cehennemde iğne deliği kadar bir delik açılsa dağılacak olan yüksek
hararetten dolayı yeryüzünün bütün canlılar kavrularak ölürdü.

Seni hak üzere elçi gönderen ALLAH'a (C.C) yemin ederim ki, cehennem
bekçilerinden biri dünya halkına görünse yüzünün çirkinligi ve
kokusunun ağırlığı yüzünden bütün yer yüzü halkı ölürdü. Seni hak
üzere elçi gönderen ALLAH'a (C.C) yemin ederim ki. ALLAH'ın (C.C)
Kur'an'ın tanıttığı cehennem zincirinin bir halkasi yeryüzü
dağlarına konsa dağ yarılır ve yerin merkezine ininceye kadar
durmazdı.»

Bunun üzerine Peygamber'imiz (S.A.V) «Yeter, ya Cebrail! Yoksa kalbim
duracak ve öleceğim» der.

Bu sırada Peygamber'imiz S.A.V) Cebrail'in ağladığını görür.
Ona: «Ya Cebrail, ALLAH (C.C) katında sahip olduğun mertebeye rağmen
sen de ağlıyorsun» der. Cebrail (A.S) O'na şöyle cevap verir: «Niye
ağlamayayım? Asıl benim ağlamam lâzım. Cünkü belki ALLAH'ın (C.C)
bilgisine göre bu günkü mevkiimden başka bir mertebedeyim. Belki
meleklerden biri iken Iblisin tâbi tutuldugu imtihanın bir benzerine
ben de tâbi tutulurum. Bilmiyorum, belki de Harut ile Marufun
başlarına gelenler benim de başıma gelir.»

Bunun üzerine ikisi de ağlamaya başarlar, göz yaşlari akarken «Ya
Cebrail ve ya Muhammed! Ulu ALLAH her ikinizi âsi olmak
tehlikesinden emin kımıştır» diyen gizli bir ses duyarlar.

Sesi duyunca Cebrail (A.S) göğe yücelir. Peygamber'imiz de (S.A.V)
dısarıya çıkar. Yolda Ensardan gülen, oynayan bir gurup ile
karşılaşır. Onlara der kî: «cehennem ardınızda iken gülüyor
musunuz?! Benim bildiklerimi bilseniz, az güler, cok ağlar,
gırtlağınızdan ne yemek ve ne de su geçmez, yüksek tepelere çıkarak
yüksek sesle ALLAH'a (C.C) yakarırdınız.»

Bu sırada; «Ya Muhammed, kullarımı umutsuzluğa düşürme. Ben seni
zorluk gösterici olarak değil, müjdeleyici olarak gönderdim» diye
bir nida gelir.

Bu nidayi duyunca Peygamber'imiz (S.A.V) «Doğru olun ve ALLAH'a (C:C)
yaklaşın» diye buyurur.

Imami Ahmed´in rivayetine göre Peygamber'imiz (S.A.V) Cebrail'e (AS):

«Niye hiç bir zaman Mikâil'i (A.S) gülerken görmüyorum?» diye sorar.
Cebrail de (A.S) O'na: «Mikâil, cehennem yaratılalı beri hiç gülmüş
değil» diye cevap verir.

ALLAH'ım Kabir azabından cehennemin azabından ve kıyametin
şiddetinden sana sığınırız
__________________
“Olmayacak duaya amin deme” dedi… Oysa dua’yı kabul eden Rabbim’di... Olmayacağını nereden bilebilirdi…
Asr isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
-