Dilek Duası  

Go Back   Dilek Duası > DİLEKDUASI FORUM > Dilekduası Serbest Kürsü

Yeni Konu aç Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 26-08-12, 14:13   #1 (permalink)
zeinarda
ziyaretçi
 
Mesajlar: n/a
Konular: 6
Standart Doğala Özdeş

Doğala Özdeş



Havyar sever misiniz?

Ayıptır söylemesi, eskiden az da olsa yerdim.
Bizim evin arkasında tutulurdu dünyanın en kıymetli havyarını sunan balık, morina (mersin balığı).
Karadeniz’de yaşayan mersin balıkları yumurtlamak için Kızılırmak’dan içeri girmeye çalışırlarken, yakalanırdı.

Dev balıklardı mübarekler.
Ben diyeyim 100 kg., siz deyin 200...
Vallahi avcı palavrası değil, 1.500 kiloluk morina var tarihte.

Kuyruğu bile Karadeniz illerini beslemeye yeterdi (bu biraz avcı işi oldu)

Simsiyah, pırıl pırıl bir havyar çıkardı içinden.
Güzelce işlenip, kutulanır, doğru yurt dışına giderdi.


Geçen gün bir marketin balık reyonunda gördüm.
Bilenler bilir, havyar (siyah) kutusu tipiktir.

Baktım, Rusça ve kril harflerinin takliti ingilizce chaviar yazıyor kapakda.
Bir de mersin balığı resmi. Altında da, “original product of Russia” yazmışlar.
Karadenizde mersin balıklarını bitirdik şükürler olsun.


Ruslar, Azeriler ve İranlılar uyanıklık yaptılar, Hazar Denizi’nde balığı yakalayıp ameliyatla yumurtasını alıp, balığı geri bıraktılar.

Biz Türk usulu çalıştık, balığı da, yumurtayı da yedik. (Hatta yumurtlama erginliğine gelmemiş balıkları da yedik).

Kavanozdan gördüğüm kadarıyla siyah inci taneleri parlıyor, tıpkı havyar.

Satıcıya sordum, “bu mersin balığı havyarı mı?”, “evet abi” dedi.
“Neden ucuz?” “Rusya’dan geliyor abi, Hazar havyarı”.

Kavanozun altındaki etiketi de okumalı. Derin bilgiler var orada.
İçindekiler: okyanus balık bulyonu (uskumru); tuz, zeytin yağı; pektin E211, sodyum benzoat E202, Potasyum Sorbat, Doğal renk E153.

Muhteşem, değil mi?
Sen uskumruyu al, parçala, minik toplar yap, siyaha boya, koruyucu kimyasallarla harmanla ve elaleme “doğala özdeş havyar” diye kakala.

Satan adamın haberi yok.

Baktım markette zencefilli gazoz da var, ithal etmiş büyüklerimiz, sağolsunlar.
İçinde zencefil var mı? Yok. Aroması da, rengi de yapay.
Ama kendisi doğala özdeş.


Bizim bir çiçekçi var, serada karanfil ve gül yetiştiriyor.
Satmadan önce üstlerine koku sıkıyor.
Doğala özdeş gül!

Zavallı bülbül!
Kayseri’nin en ünlü mantıcısına götürdüler, Kaşıkla diye bir yer.
‘Yer’ demek doğru değil, entegre tesis mübarek.
Bir kapıdan 80 kilo giren, diğer kapıdan 100 kilo çıkıyor.
“En iyi Kayseri mantısı burada”
Aldım iki kutu, eve getirdim koydum dondurucuya.
Bir ay sonra yemeğe kalktık, baktık mantı acılaşmış.

Niye ki? Et mi bozuldu?
Etin bozulması mümkün değil, çünkü et yerine soya kıyması kullanıyorlar, içinde et olan mantı neredeyse kalmadı.
Acılık içindeki azot gazından geliyor.

Raf ömrü uzasın diye paketlenme aşamasında azotu basmışlar mantıya.
Doğala özdeş!


Bir bilgi daha: O, mantının raf ömrü uzasın diye içine konan azot gazı zamanla gıda zehirlemesine yol açıyor.
Bunların hepsi doğayla özdeş gazlar. Onlara “gıda gazı” diyorlar.

Azot gazı da, oksijen de istenmeyen durumlarda inert atmosfer oluşturarak gıdaların kısa sürede bozulmasını önlüyor.

Mesela, taze etlere de oksijen gazı veriyorlar ki, hep taze, kıpkırmızı görünsün raflarda.

Yasal bunlar, girin internete “gıda gazı” diye yazın, görün neler yediğinizi.

Markete üzüm gelmiş. Kırmızı, iri, dipdiri şeyler.
Erik gibiler maşallah!
Nereden geliyor bunlar?
Şili'den.
Şili mi?
Evet!
Kaç gündür buradalar?
3-5 gün oldu.

Düşünün, Şili'nin bir köyünde topluyorlar bunları.
Uzun yolculuklar sonunda bizim kasabaya kadar geliyor.
Bir süre bizim manavda bekliyor. Alıyorsun eve getiriyorsun, evde de 3-5 gün daha, bana mısın demiyor.
Hala kütür kütür.
İyi ama, nasıl?

Şahane şeyler var, adına ilaç diyorlar. Üzümlere verilen bu ilaçlardan birinin etiketindeki faydaları sayalım mesela:

Dane büyüklüğünü arttırır,
Dane ağrılığını arttırır,
Dane şeklini daha düzgün olarak değiştirir,
Tam olgunlaşmadan daneye parlak sarı yeşil rengini verir,
Dayanıklı ve dirençli kabuk sayesinde hasat ve hasat sonrası olabilecek yaralanmalar en aza iner, hastalıklara direnç katar,
Kullanım dozu yükseldiğinde sofralık üzümlerde hasadı geciktirir.
Raf ömrü uzar.

Nedir bu?
Sitokinin.
Büyüme hormonu.
Bakın şu şansa ki, sitokinin insanda da aynı işe yarıyor.

Sonra anneler şikayet ediyorlar “ee benim çocuk erken kıllanıyor!”
Bu dünya böyle hanım abla, sen üzümü alırken kıllanmazsan, çocuğun kıllanır.


Adana’da çiftçilerle çalışıyoruz.
Yaz güneşi altında soğutması olmayan tankerle süt topluyorlar mandıralara.
Şöföre soruyorum “bozulmuyor mu bu sıcakta süt?”
“Abi, tankere iki bardak hidrojen peroksit döküyorum, akşama kadar bir şey olmuyor.”
Hidrojen peroksit dediği şey kadınların saçlarının rengini açmak için kullandıkları bir kimyasal.
Çok kötü değil, sadece canlıları öldürüyor.
Süte koyunca bütün bakteriler ölüyor, geriye bozulacak bir şey de kalmıyor.
Doğala özdeş süt!

Bu anlattıklarımın hepsi yasal.

Temel problem şu ki: İnsan doğa ilişkisi değişti.
İnsan yeni bir doğa kurgusu yaptı, kendini doğanın dışına aldı, doğayı alınır-satılır mal yaptı,
sentetikleştirdi ve tüketime sundu.

Hal böyle olunca, insan kendinin doğal bir varlık olduğunu unuttu.
(beşer işte, unutacak elbet)


İnternetten pantalon, ayakkabı, peynir, arkadaş ve sevgili edinmeyi marifet bildi.
Optik kabloların sunduğu hayatı da hayat bildi.


insan artık bu
Doğala özdeş!


Direnmek lazım.
Bakkalı, manavı, kasabı, süpermarkete karşı korumak lazım.
Semt pazarlarını kullanmak, pazarcı esnafıyla dostluk kurmak lazım.
Hijyen, reklam, ambalaj illizyonuna teslim olmamak lazım.
Bir de, son moda “doğal ürün – yöresel ürün pazarı” adıyla işin cılkını çıkartanlara karşı uyanık olmak lazım.


Alıntı
  Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +2 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 11:45.


Powered by vBulletin® Version kapalı
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, yasaya aykırı yada telif hakkı içeren paylaşımları iletişim bölümünden bizlere bildirebilirsiniz