Nasıl Dua Etmeliyiz
1. Duada, korku ile ümit birlikte bulunacaktır:
Kun'an-ı Kerim: '' Allah'a korku ve ümitle dua edin '' (A'raf: 56) ayeti ile bunu formüllendirmiştir. Yalnız korku veya sadece ümit, duada seviyesizliktir. Tek başına korku, rahmete güvensizliğe ve nihayet tükenişe götürür. Tek başına ümitse, hiçbir tehlike, zorluk, sınır tanımadığından benliği Firavunlaştırır. Kul, sürekli olarak korku ile ümit arasında olmalıdır.
▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ ▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬
2. Duada bağırıp çağırarak haddi aşmamalı:
Buyrulmuştur ki: '' Rabbinize boynu bükük halde ve gizlilik içinde dua edin. '' (A'raf:55) Bağırmak, riya ve şikayetin beslediği bir hastalıktır. Bu yüzden Peygammberimiz, bağırarak dua etmeyi şiddetle yasaklamışlardır. Çünkü, Allah şöyle buyuruyor: '' Kullarım sana beni sorunca, onlara şunu haber ver: Ben onlara çok çok yakınımdır! Birisi bana yalvarınca ben onun niyazına hemen cevap veririm. '' (Bakara: 186)
▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ ▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬
3. Dua, alabildiğine uzun, müstahteme bilgi verme türünden ayrıntılar içermemelidir:
Dua, kelime ses işi değil, ruh ve samimiyet işidir. Uzun uzun konuşmak, önceden kaleme alınmış sayfaları dakikalarca okumak yarar sağlamaz. Esasen dua, insanın en yaratıcı faaliyetidir. O ölçüde de özgür bir faailyet olması gerekir. Oysa ki, önceden yazılmış, başkalrı tarafından tertiplenmiş geleneksel-resmi dualar okumak insan ruhundan kopan ''yaratıcı dualar'' yanında bir hiçtir. Burada, Kur'an-ı Kerinin bir istisna olduğunu söylemeye bile gerek yoktur. Çünkü kuran Allah Kelamı olma niteliğini taçıyor. Duanın hedefi de Allah ile dialog olduğuna göre; Kur'an okumak en ideal dua olacaktır.
▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ ▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬
4. Duada acelecilik doğru değildir:
Dualarımız er geç kabul edilir. Dua edebilen bunun kabul edileceğini bilmelidir. Bir, beş, on... kere aynı şey için niyazda bulunabiliriz. Kpı, geç açılabilir ama şunu bilmeliyiz ki, tabiat kanunlarına ters istekler içermeyen ve hayra yönelik dualar mutlaka kabul edilir.
▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ ▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬
5. Dua, kendimiz ve başkaları için hayır dilemek şeklinde olmalı:
Cenab-ı Hakk'ın intikam, gazap ve cezasını isteyerek dua etmek, alışılan deyimle, beddua İslami değildir. Dostlarımız kadar, düşmanlarımız için de dua etmeliyiz, iylik dilemaliyiz. İbrahim el-Atruş anlatıyor: '' Maruf el-Kehri (ölm.210/816) ile Dicle nehri üzerinde kayıkla geziyorduk. Bir grup insan, saz çalıp şarkı söyleyerek, içip eğlenerek geçti yanımızdan. Biz Maruf'a dedik ki: ''Şunlara bak Allah'a açıkça isyan içindeler. Şunlara beddua edin.'' Ve Maruf ellerini açtı ve şöyle niyaz etti: ''Allah'ım, onları, bu dünyada şen-şakrak kıldığın gibi ahirette de sevindir...'' Biz bunu duyunca hayret içinde sorduk: ''Ama nasıl olur? Biz sizden beddua istedik onlar için. ''Şu cavabı verdi: ''Allah onları ahirette sevindirmeye karar verirse hepsine tövbe nasip eder, böylece hepsi iyi insan olur.'' (Gazali; İhya: 4/192)
▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ ▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬
6. Dua, sırf nefsimiz için olmamalı:
Yalnız kendimiz içindua, bir egoizimdir; yapılan duanın kabulünü engeller. Nefsimizle birlekte başkaları içinde dua ettiğimizde hayırlı bir iş yapmış, makbul bir dua etmiş olacağız. Hz. Peygamberimiz, başakaları için duayı, kendimiz için yaptığımız yakarışların Allah'a ulaşmasını gerçekleştiren unsurlar arasında saymıştır. '' Hiç günah işlememiş dillerle dua edin '' buyurulmuştur.
''Ey Allah'ın Resulü, hiç günah işlememiş dil olur mu? diye sorulunca şu cevabı vermişlerdir:
''Birbirinize dua ederseniz şart gerçekleşir.'' Sizin diliniz benim namıma yalvardığında ben günahsız bir dille dua etmiş olurum. Çünkü benim günahımdan siz sorumlu değilsizniz.''
Y.N.Öztürk....