Dilek Duası  

Go Back   Dilek Duası > DİNİMİZ İSLAM > Dinimizi Öğrenelim

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
İmajinasyon Nedir?Vizyon Nedir? RipVanWinkle Psişürji Konuları 0 04-11-13 06:49
Akıl nedir? Zeka nedir? HAYDAR Dilekduası Serbest Kürsü 3 08-09-12 23:07

Yeni Konu aç Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 07-12-13, 00:27   #1 (permalink)
zeinarda
ziyaretçi
 
Mesajlar: n/a
Konular: 6
Standart Riyazat ve Halvet Nedir?

Riyazat ve Halvet Nedir?

Riyazetin gerçek anlamı Zühd ve takva maksadıyla dünya zevklerinden kaçınma ve nefsin isteklerini yenmeye çalışmadır.


Tasavvufi hal ve makamları elde etmek için harcanan sürekli ve düzenli çabalara mücahede ve riyazet denir.



Riyazet daha ziyade, nefsin arzularına karşı koymak; mücahede ise Ahlâk değişmesini sağlamak demektir.


Riyazet ve mücahede yolu tasfiye yoludur. Bu yolda olanlar gerek hak, gerekse halk ile olan muamelelerinde sadakât üzere olurlar. Çünkü bu yol ebrâr*yoludur.


İnsanın dünyaya bağlı bütün eğilimlerinden sıyrılması, kendini Allah'a adaması anlamına gelen riyazetin amacı, insan nefsini eğitmek, Allah sevgisi dışında kalan bütün istekleri yok etmektir.



Allah'tan başka bir şey düşünmemek, daima zikir ve ibadetle meşgul olmaktır. Netice olarak riyazet, genellikle takva ve vera; doğruluk; keşf ve ilham sahibi olmak için yapılır....



Demek ki riyazetin gerçek amacı hiçbir zaman cinlerle irtibata geçmek için değildir. Tersine İlahi yakınlığı elde etmektir asıl olanda budur.



Riyazetlerde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta daha önce amel ve taat yapmamış şahısların bazı hususiyetleri elde etmek için girdikleri birkaç günlük riyazetlerde tehlikeye düşme ihtimallerinin olmaları ve muvaffak olamamalarının en büyük sebebi riyazetlerde belli bir ilim ve amel birikiminden sonra riyazete girmemeleri ve dinin edebine uygun riyazeti uygulamamalarıdır.



Bilinmeli ki Şeriat edebine Rasulullah Sallahu Aleyhi ve Selemin sünnetine uygun olmayan bir halvet ve riyazet enfazla nefiste bir iç temizliği ve Hint fakirlerinde olduğu gibi şeytanın ilhamını ve kandırmasını kazandırmak ve ahretten nasibi kesmekten başka bir şey değildir.



Şeytan Ona iyi ve güzel gibi bir çok sonu kötü olan şeyleri süslü gösterir. Nitekim ayetlerde:

Şeytan, onlara yaptıklarını süslü göstermiş ve böylece onları yoldan çıkarmış. Bu yüzden de onlar doğru yolu bulamıyorlar.” (Neml 24)



Şeytan onlara (birçok) vaadde bulunur ve onları kuruntulara sürükler. Oysa şeytan, ancak aldatmak için onlara vaadde bulunuyor. (Nisa 120)


“Ey Âdemoğulları! Ben, size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi? ” (Yasin 60) buyurulur.


Demek ki Riyazetlerde hasıl olabilecek harikulade şeylerde mesela ilerde olacak şeylerin kendisine belli olması bunu bilmesi gibi durumlarda kişi bunları İlahi ikramlar sayacak ve nefsine mal etmeyecek yaptığı ameli görmeyecek ve asıl olan şeyin dinde istikamet olduğunu bilecek.



Keşfen gelen bilgilerin doğruluğunu Kurana ve Sünnete arz edecek eğer onlara uyuyorsa kabul edecek. Tersi bir durum da ise dinin edep ve ölçülerine riayet etmezse kişi böyle harikulade şeyler yaşadığında onun Haktan daha çok sapacağına uzaklaşmasına nefsine ve şeytana aldanmasına insanları küçük görmesine sebep olacak ve bu halde devam ede, ede sonunda İslam dairesinden bile çıkacak ibadetlerden maksadın sadece Allahı (c.c) zikretmek olduğunu zannedecek Rasülüllah Sallahu Aleyhi ve selleme Mutaabatı uymayı bile terk edecek Ve sapıtacak Rabbim muhafaza buyursun.



Evet Sufilerin ve Havass Alimlerinin Riyazet ve Halvette genel de kırk gün bulunmaları ve ölçü edinmelerinin sebebine gelince Rasulullah Sallahu Aleyhi ve Sellemin:

“Kim kırk gün Allah için İhlasla amel ederse kalbinden diline doğru Hikmet pınarları fışkırır buyurması ve benzer hadislerdir. (Ebu Nuaym Hilye 5,189.Acluni Keşful Hafa 2-224 Hads.no:2361)


Kuranda da Allah Teala Musa Aleyhisselamın kıssasını anlatırken Kırk günü özellikle zikretmiş ve:


“ Mûsâ’ya otuz gece süre belirledik, buna on (gece) daha kattık. Böylece Rabbinin belirlediği vakit kırk geceye tamamlandı. (Araf 142) Buyurmuştur.


Tenhada oruçla ibadet ve taatle meşgul olmaya bu ayet teşvik etmiş ve bir sırra işaret etmiştir midenin aç kalması ( Manevi terbiye ve Terakkide) büyük bir esastır. Nitekim Hz. Musa Aleyhisselam da Allah Teala (c.c) ile bu kırk günün sonunda Vasıtasız konuşmuş ve Kelimullah Vasfı ile vasıflanmıştır.


Arifler bu kırk günde Allah Tela ile kulun kalbi arasında bulanan perdelerin her gün birinin kalkacağını ve kırk günün sonunda kurbiyetin hasıl olacağını zikreder. Tabi bunda daha nice rabbimizin ve dilediği kullarının bildiği Hikmetler ve sırlar vardır......
  Alıntı ile Cevapla

Okunmamış 07-12-13, 01:36   #2 (permalink)
 
zeytınn - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 15-05-13
Mesajlar: 1.171
Konular: 73
zeytınn is on a distinguished road
Standart

emeğine sağlık abla teşekkürler
zeytınn isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
riyazat ve halvet


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +2 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 14:11.


Powered by vBulletin® Version kapalı
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, yasaya aykırı yada telif hakkı içeren paylaşımları iletişim bölümünden bizlere bildirebilirsiniz